Translation of "Sharpening" in Turkish

Your pencils need sharpening.

Kurşun kalemlerin açılmalı.

We're sharpening the knives.

Biz bıçakları keskinleştiriyoruz.

These pencils need sharpening.

Bu kalemlerin açılmaya ihtiyacı var.

He was sharpening a knife.

O bir bıçağı biliyordu.

Tom is sharpening a knife.

Tom bir bıçağı keskinleştiriyor.

I am sharpening my sword.

Ben kılıcımı keskinleştiriyorum.

Tom is sharpening his pencil.

Tom kalemini açıyor.

Tom is sharpening his knife.

Tom bıçağını keskinleştiriyor.

Tom is pretty good at sharpening knives.

Tom bıçak bilemede oldukça iyidir.

The pencil is blunt. It needs sharpening.

Kalem körelmiş. Keskinleştirmeye ihtiyacı var.

Tom has been sharpening knives all morning.

Tom bütün sabah bıçaklarını keskinleştiriyor.

Tom isn't very good at sharpening knives.

Tom bıçakları bilemede pek iyi değil.

Tom sat at the kitchen table, sharpening a knife.

Tom bıçağı bilerken mutfak masasında oturdu.

A cat was sharpening its claws against a post.

Bir kedi bir direğe karşı pençelerini biliyordu.

If I had eight hours to chop down a tree, I'd spend the first six hours sharpening the ax.

Bir ağacı devirmek için sekiz saatim olsa, ilk altı saati baltayı bilemek için kullanırım.