Examples of using "Mrs" in a sentence and their turkish translations:
Günaydın, bayan Virtanen.
Bayan Brown Japonca anlar.
O, Bayan Kent mi?
Nasılsınız, Bayan Jones?
Bayan Meier çok çekicidir.
Bayan Jones, bilgisayar bilimi öğretir.
Benim öğretmenim Bayan Li'dir.
O odayı bayan Smith temizler.
Bay Thomas bize tarih dersi verdi.
Bayan Wood çok iyi yemek yapar.
Bayan Ogawa teniste gerçekten iyidir.
Bayan Bush İngilizce öğretmenimizdir.
Bayan Hughes, bu Peter Brown.
Nasılsınız, Bayan Jones?
Bayan Smith yaşlı bir hanımdır.
Bayan Smith ünlü bir güzel kadındı.
Bayan Smith bizim İngilizce öğretmenimizdir.
"Evet. Anlıyorum," diyor Bayan Lee.
Bayan Smith İngilizce öğretmeni mi?
Bayan Andreescu' yu selamlayın lütfen.
Bayan Paule benim matematik profesörüm.
Benim esas dersane öğretmenim Bayan Jackson.
Tanıştığımıza memnun oldum, Bayan Jones.
Bayan Jones, bilgisayar bilimleri öğretiyor.
Bayan Ana altıncı testi açıklar.
Bayan Baker çantasını çaldırdı.
Bayan Lee büyük bir konuşmacı.
Bayan Parker bir gülümseme ile onu selamladı.
Oda Bayan Smith tarafından temizlenir.
Bayan Brown, siyaset üzerine bir kitap yazdı.
Bayan Crouch, bir işiniz var mı?
Bayan West kahvaltı hazırlamakla meşgul.
Bayan Ogawa teniste gerçekten iyidir.
Bayan Wood çok iyi bir aşçı idi.
Biz tiyatroda Mrs Brown ile karşılaştık.
Uşak Bay va Bayan Smith'i haber verdi.
Bayan Linjo çok iyi bir aşçıydı.
Bayan Wood çok iyi bir aşçıdır.
Bayan Ogawa bu çevreyi iyi biliyor.
Bayan Smith kiliseye arabayla gider.
Bayan Tortello'yla bir dersim vardı.
Bayan Wood yemek pişirmede çok iyiydi.
Bay ve Bayan Siqueira Helena'nın ebeveynleridir.
Bayan Hudson'ın nerede yaşadığını biliyor musunuz?
Banktaki kadın Bayan Brown.
Bayan North çocuklarıyla çok gurur duyuyor.
Bayan Yamada sizin okulda niçin popüler?
Tom, Bayan White'a gerçeği söylemeye cesaret edemedi.
Bayan Davis sadece mükemmel bir eşti.
- Bayan Smith ikinci çocuğunu doğurdu.
- Bayan Smith ikinci çocuğunu dünyaya getirdi.
Bay ve Bayan Smith iyi bir eştir.
Bayan Smith aktif olarak gönüllü bir işle meşgul.
Bay ve Bayan West balayındalar.
Bayan Suzuki bu öğleden sonra bir konuşma yaptı.
Bay ve Bayan Ikeda Ken'in öğretmeni ile konuştular.
Bayan Ionescu, size bir şey sormak isterim.
Bayan Mecit olmak nasıl hissettiriyor?
Bayan Lark piyano çaldı ve çocuklar şarkı söyledi.
Bayan Harris oğlunun geleceği hakkında çok şüpheli.
Bay ve Bayan Yamada gelecek ay eve gelecekler.
Bayan Smith kente gitmemi istedi.
Bay ve Bayan Jones her hafta hizmetçilerine ödeme yapar.
Henüz Bayan Jackson olarak çağrılmaya alışkın değilim.
Bayan Young onu habersizce ziyaret etmemden rahatsız olmadı.
Smith Hanımın televizyon bağımlısı olduğunu söyleyebilirsiniz.
Bay ve Bayan Smith şimdi birbirlerinden ayrı yaşıyorlar.
Bayan Green bana İngilizce öğretti.
Bayan Smith'in bir televizyon hastası olduğunu söylebiliriz.
Bayan Klein 80 yaşın üzerinde, ama hâlâ çok aktif.
Merhaba. Bayan Johnson'la konuşmak mümkün mü lütfen?
Bayan Jones, odanın öğlene kadar süpürülmesini emretti.
Bayan Jones, uyumak için her gece koyun sayar.
Onlar Bayan Lincoln'a kocasının nereye gömülmesini istediğini sordu.
Bayan Smith sevdiği bir şeyi kocasına yaptırabilir.
Bay ve Bayan Yamada gelecek ay vatanlarına geri dönecekler.
Bayan White ona haberi söylediğimde gözyaşlarına boğuldu.
Bayan Richards'la şehirler arası ihbarlı konuşma yapmak istiyorum.
Bayan Thompson milyoner olduğu gerçeğini saklamak istiyor.
İki polis bir hırsız tutukladı. Onlar onu Bayan Miller'in evine gizlice girerken yakaladı.
Bay ve Bayan Kent geçen yaz dağlara gitmeyi tercih ediyordu.
Bayan Teresa'nın ifadesi kocasının ölümüyle ilgili çok şey açıkladı.
Bayan Smith, benim bir arkadaşım Pierre Dubois tanıtmak istiyorum.
Her hafta, Bayan Tanaka kötü gün için biraz para tasarruf eder.
Bayan Jones çoğunlukla telefonda kocasının sekreterine karşı tatsız davranır.
Bayan Allen ile konuşan genç kadını bana tanıtır mısın?
Bayan Rachel Lynde mutfak penceresinde bir yorgan örerek oturuyordu.