Examples of using "Knight" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir şövalyedir.
Chris, vampir şövalyeyi yendi!
Şövalye savaşırken öldü.
Atın üstündeki şu şövalyeye bak.
Şövalye Tristan, prenses Iseult'yu sevdi.
"Knight" ve "night" eşsesli sözcüklerdir.
Atımla Tom'un vezirini yedim.
Tom tam bir Meriç.
At tökezleyip şovalyeyi düşürmüş olmalı.
O korku ve suçlama olmadan bir asalet şövalyesidir.
Cesur şövalye, güzel prensesi kötü ejderhadan kurtardı.
Tom parlak zırhlı bir şövalye gibi beni kurtarmaya geldi.
Hanımefendisi olmayan bir şövalye yapraksız bir ağaç gibiydi.
Cesur şövalye ileri adım atıp bayanın elini öper.
Beyaz bir at üzerindeki bir şövalyenin onu götürmesi için bekliyor.
Cesur şövalye saldırganın üzerine gitmek için o anda tereddüt etmedi.
"Tak tak, evde kimse var mı?" "Defol git!" "Seni duyamıyorum." "Tamam, ne var" "Kendimi tanıtmama izin ver.Ben Geronimo Stilton." "Ne istiyorsun?" "Ekselansları, Krallığınızdan geçmeme izin verin böylece ben-" "Reddedildi." "Ama-" "Eğer gerçek bir savaşçı değilsen." "İnan bana şövalye değilim." "Öyleyse hiç kılıcın yok? "Bir tane bile yok." " Şövalye değilim." "Triforce parçası için ne diyeceksin?" "Şövalye değilim!" "Senin web sitende bulduğum bu resimde bir şövalyeye benziyorsun." "Şövalye değilim!" "Hadi defol git." "Ama... Tamam."
"Nasıl buldun dostum?" dedi Tom gülümseyerek, "vezirimle seni mat etmemi?" Maria önce şok oldu, bu gözünden kaçmazdı. Kısa bir süre sonra gülümseyip "Peki atımla vezirini almama ne dersin?" diye yanıtladı ve atıyla hamlesini yapıp veziri tahtadan attı.