Translation of "Incompetent" in Turkish

- Tom is incompetent.
- Tom's incompetent.

Tom beceriksiz.

You're incompetent.

Sen beceriksizsin.

- Tom is totally incompetent.
- Tom is completely incompetent.

Tom tamamen beceriksiz.

- Tom seems to be incompetent.
- Tom seemed incompetent.

Tom beceriksiz görünüyordu.

He is incompetent.

O beceriksiz.

She is incompetent.

O beceriksiz.

I'm not incompetent.

Ben beceriksiz değilim.

Tom seems incompetent.

Tom kabiliyetsiz görünüyor.

You were incompetent.

Yetersizdin.

You're very incompetent.

Sen çok beceriksizsin.

You seem incompetent.

Beceriksiz görünüyorsun.

He's totally incompetent.

O tamamen beceriksiz.

This man is incompetent.

Bu adam beceriksiz.

Tom is very incompetent.

Tom çok beceriksiz.

Tom was totally incompetent.

Tom tamamen yeteneksizdi.

Tom is completely incompetent.

Tom tamamen beceriksiz.

My secretary is incompetent.

- Sekreterim beceriksizdir.
- Sekreterim yeteneksizdir.

Tom could be incompetent.

Tom beceriksiz olabilir.

- I think Tom is incompetent.
- I think that Tom is incompetent.

Tom beceriksiz olduğunu düşünüyorum.

- Tom said I was incompetent.
- Tom said that I was incompetent.

Tom beceriksiz olduğumu söyledi.

- I know that Tom is incompetent.
- I know Tom is incompetent.

Tom'un beceriksiz olduğunu biliyorum.

- Tom told me that I'm incompetent.
- Tom told me I'm incompetent.

Tom bana beceriksiz olduğumu söyledi.

Tom is incompetent, isn't he?

Tom beceriksiz, değil mi?

Tom seems to be incompetent.

Tom beceriksiz görünüyordu.

Are you stupid or incompetent?

Aptal mısın yoksa beceriksiz misin?

Mary is as incompetent as Tom.

Mary, Tom kadar beceriksizdir.

- Tom told me that he thought Mary was incompetent.
- Tom told me he thought Mary was incompetent.
- Tom told me he thought that Mary was incompetent.
- Tom told me that he thought that Mary was incompetent.

Tom bana Mary'nin beceriksiz olduğunu düşündüğünü söyledi.

The world is full of incompetent doctors.

Dünya beceriksiz doktorlarla doludur.

Tom told Mary that John was incompetent.

Tom Mary'ye John'un beceriksiz olduğunu söyledi.

To look ignorant, incompetent, intrusive or negative, right?

sabırsızlanarak sabah uyanıp yatağından kalkmaz öyle değil mi?

Violence is the last refuge of the incompetent.

Şiddet, beceriksizin son sığınağıdır.

He was fired for being an incompetent worker.

O beceriksiz bir işçi olduğu için kovuldu.

Tom said that he thought I was incompetent.

Tom beceriksiz olduğumu düşündüğünü söyledi.

Incompetent people are the ones who talk the most.

Beceriksiz insanlar en çok konuşan kişilerdir.

When Davout got into a row with Marshal  Murat, whom he regarded as incompetent,  

Davout, beceriksiz bulduğu Mareşal Murat ile kavga ettiğinde,