Translation of "Hug" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Hug" in a sentence and their turkish translations:

- Give me a hug.
- Hug me.
- Give me a hug!

Bana sarıl.

Hug Tom.

Tom'a sarıl.

- Give him a hug.
- Hug him.
- Kiss it.

Ona sarıl.

Hug me tight.

Bana sıkı sarıl.

I hug you.

Sana sarılıyorum.

I want a hug. Tom wants a hug, too.

Ben sarılmak istiyorum. Tom da sarılmak istiyor.

- Can I give you a hug?
- Can I hug you?

Sana sarılabilir miyim?

- Could I get a hug?
- Could I have a hug?

Sarılınabilir miyim?

We just hug here."

Sarılıyoruz.''

I will hug them.

Onlara sarılıyorum.

Did you hug anybody?

Herhangi birine sarıldın mı?

I need a hug.

Sarılmaya ihtiyacım var.

How about a hug?

Bir sarılmaya ne dersin?

Can I hug you?

Seni kucaklayabilir miyim?

Mary, please hug me.

Mary, lütfen bana sarıl.

Give her a hug.

- Sarıl ona.
- Ona sarıl.

I'd like a hug.

Ben sarılmak istiyorum.

I don't hug her.

Onu kucaklamıyorum.

I didn't hug Tom.

Tom'a sarılmadım.

Give Tom a hug.

- Tom'a sarıl.
- Tom'u kucaklayın.

- Come here, give me a hug.
- Come here, gimme a hug.

Buraya gel, bana sarıl.

- Mary gave Tom a hug.
- Mary gave Tom a big hug.

Mary Tom'a sarıldı.

- Why doesn't Tom ever hug Mary?
- Why does Tom never hug Mary?

Tom neden Mary'ye hiç sarılmıyor?

Mary gave Tom a hug.

Mary Tom'a sarıldı.

Please give me a hug.

Lütfen bana sarıl.

Can I have a hug?

Sarılabilir miyim?

I wanted to hug Tom.

Tom'a sarılmak istedim.

Do you need a hug?

Bir sarılmaya ihtiyacın var mı?

I really need a hug.

Gerçekten bir sarılmaya ihtiyacım var.

Tom gave Mary a hug.

Tom, Mary'ye sarıldı.

Do you want a hug?

Sarılmak ister misin?

I gave her a hug.

Ben onu kucakladım.

Why don't you hug me?

Niçin bana sarılmıyorsun?

Don't I get a hug?

Sarılmaz mıyım?

I gave him a hug.

Ben ona sarıldım.

Everyone needs a big hug.

Herkesin büyük bir kucaklamaya ihtiyacı var.

Tom tried to hug Mary.

Tom, Mary'ye sarılmaya çalıştı.

She wants to hug him.

O, ona sarılmak istiyor.

Tom wants to hug Mary.

Tom, Mary'ye sarılmak istiyor.

I do not hug her.

Ona sarılmıyorum.

I just need a hug.

Sadece bir sarılmaya ihtiyacım var.

Tom wanted to hug Mary.

Tom Mary'ye sarılmak istedi.

I want to hug Tom.

Tom'a sarılmak istiyorum.

Tom doesn't hug Mary anymore.

Tom artık Mary'ye sarılmıyor.

Why shouldn't Tom hug Mary?

Tom neden Mary'ye sarılmamalı?

Tom won't hug Mary anymore.

Tom artık Mary'ye sarılmayacak.

Why wouldn't Tom hug Mary?

Neden Tom Mary'ye sarılmazdı?

Did you actually hug Tom?

Gerçekten Tom'a sarıldın mı?

Why should Tom hug Mary?

Tom neden Mary'ye sarılmalı?

Why didn't Tom hug Mary?

Tom neden Mary'ye sarılmadı?

Why would Tom hug Mary?

Tom neden Mary'ye sarılırdı?

Why won't Tom hug Mary?

Neden Tom Mary'ye sarılmayacak?

Why did Tom hug Mary?

Tom neden Mary'ye sarıldı?

Why can't I hug Tom?

Neden Tom'a sarılamıyorum?

Give me a big hug.

Bana sıkıca sarıl.

Give your grandmother a hug.

- Büyükannene sarıl.
- Büyükanneni kucakla.

Let me hug you goodbye.

Sana bir sarılıp vedalaşayım.

- Can I at least give you a hug?
- Can I at least hug you?

En azından sana sarılabilir miyim?

You can hug and sleep money

Paraya sarılıp uyuyabilirsin

He gave me a big hug.

Beni sıkıca kucakladı.

Why doesn't she hug me anymore?

Neden artık o bana sarılmıyor?

Why doesn't he hug me anymore?

Neden o artık beni kucaklamıyor?

Let me give you a hug.

- Dur sana bir sarılayım.
- Sana sarılmama izin ver.

Can we at least hug goodbye?

En azından sarılarak veda edebilir miyiz?

I gave Tom a huge hug.

Tom'a sıkıca sarıldım.

Is it OK to hug you?

Sana sarılabilir miyim?

I can't wait to hug you.

Sana sarılmak için sabırsızlanıyorum.

She wanted to hug the tree.

Ağaca sarılmak istedi.

I just want to hug you.

Sadece sana sarılmak istiyorum.

Tom gave me a big hug.

Tom beni kucakladı.

I could really use a hug.

- Bir sarılma iyi olurdu gerçekten.
- Sarılmak gerçekten iyi gelecek bana.

Tom gave Mary a friendly hug.

Tom Mary'yi samimi bir şekilde kucakladı.

Come here. I need a hug.

Buraya gel. Bir sarılmaya ihtiyacım var.

Tom gave Mary a big hug.

Tom Mary'yi kucakladı.

He gave him a big hug.

O ona kocaman sarıldı.

Mary gave him a big hug.

Mary ona sarıldı.

He gave her a brief hug.

O ona kısaca sarıldı.

Tom gave Mary a brief hug.

Tom Mary'ye kısaca sarıldı.

Tom gave Mary a huge hug.

Tom Mary'yi kucakladı.

I gave Tom a big hug.

Ben Tom'u kucakladım.

Who did you want to hug?

Kime sarılmak istedin?

Tom probably doesn't hug Mary anymore.

Tom muhtemelen artık Mary'ye sarılmıyor.

Tom doesn't ever hug Mary anymore.

Tom artık Mary'ye hiç sarılmıyor.

Even Tom doesn't hug Mary anymore.

Tom bile artık Mary'ye sarılmıyor.

Does Tom ever hug his children?

Tom hiç çocuklarına sarılıyor mu?

I don't ever hug Tom anymore.

Artık Tom'a hiç sarılmıyorum.

Who told Tom to hug Mary?

Tom'un Mary'ye sarılmasını kim söyledi?

Tom really wanted to hug Mary.

Tom gerçekten Mary'ye sarılmak istedi.

Tom doesn't want to hug Mary.

Tom Mary'ye sarılmak istemiyor.

Tom didn't want to hug Mary.

Tom Mary'ye sarılmak istemedi.

Does Tom ever hug his daughters?

Tom hiç kızlarına sarılır mı?

- I think Tom just needs a hug.
- I think that Tom just needs a hug.

Sanırım Tom'un sadece bir sarılmaya ihtiyacı var.

- Tom said I shouldn't hug Mary anymore.
- Tom said that I shouldn't hug Mary anymore.

Tom, artık Mary'ye sarılmamalıyım dedi.

- Tom said he doesn't hug Mary anymore.
- Tom said that he doesn't hug Mary anymore.

Tom artık Mary'ye sarılmadığını söyledi.

- Come here and give me a hug.
- Come over here and give me a hug.

Buraya gel ve bana sarıl.

I really want you to hug me.

Gerçekten bana sarılmanı istiyorum.

Someone among them wants to hug you.

Onlardan biri sana sarılmak istiyor.

How about just a nice, big hug?

Sadece hoş büyük bir kucaklamaya ne dersin?

Can I at least get a hug?

En azından sarılabilir miyim?