Translation of "Hanako" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Hanako" in a sentence and their turkish translations:

Hanako called his bluff.

Hanako onun blöfünü gördü.

Hanako really likes cake.

Hanako gerçekten kek seviyor.

Hanako questioned his sincerity.

Hanako onun samimiyetini sorguladı

Hanako likes cake very much.

Hanako keki çok fazla seviyor.

Hanako likes cake a lot.

Hanako keki çok sever.

- My brother named his cat Hanako.
- My younger brother named his cat Hanako.

Küçük erkek kardeşim kedisine Hanako adını verdi.

Hanako has forgotten her umbrella again.

Hanako yine şemsiyesini unuttu.

Hanako grew taller than her mother.

Hanako annesinden daha uzun oldu.

Love grew between Taro and Hanako.

Taro ve Hanako arasında aşk başladı.

My brother named his cat Hanako.

Erkek kardeşim kendi kedisine "Hanako" adını verdi.

We asked Hanako to play the piano.

Biz Hanako'nun piyano çalmasını rica ettik.

"Who is younger, Hanako or Taro?" "Taro is."

"Kim daha genç, Hanako mu yoksa Taro mu?""Taro."

Hanako and Taro went to eat some sushi.

Hanako ve Taro biraz suşi yemek için gitti.

Hanako has attended an American college for four years.

Hanako, dört yıl boyunca bir Amerikan kolejine devam etti.

Hanako turned out to be a surprisingly nice person.

Hanako'nun şaşırtıcı şekilde hoş bir insan olduğu ortaya çıktı.

Taro and Hanako are going to get married next spring.

Taro ve Hanako önümüzdeki bahar evlenecekler.

It was clear that Hanako did not wish to marry Taro.

Hanako'nun Taro ile evlenmek istemediği açıktı.

Hanako made the final payment on her car, and felt very satisfied.

Hanako arabasıyla ilgili son ödemeyi yaptı ve çok memnun hissetti.

Hanako came all the way from Hokkaido in order to see her father.

Hanako babası görmek için Hokkaido'dan tüm yolu geldi.

When I met Hanako last Sunday, she said she had returned three days before.

Ben geçen Pazar Hanako ile karşılaştığımda, üç gün önce döndüğünü söyledi.