Translation of "Furniture" in Turkish

They sell furniture.

Onlar mobilya satar.

Tom needs furniture.

Tom'un mobilyaya ihtiyacı var.

Tom makes furniture.

Tom mobilya yapar.

I make furniture.

Ben mobilya yapıyorum.

I need furniture.

Mobilyaya ihtiyacım var.

- The new furniture came today.
- The new furniture arrived today.

Yeni mobilyalar bugün geldi.

The furniture was dusty.

- Mobilya tozluydu.
- Mobilyalar tozluydu.

He deals in furniture.

O, mobilya ticareti yapar.

I ordered new furniture.

Ben yeni mobilya ısmarladım.

I prefer modern furniture.

Modern mobilyayı tercih ederim.

We bought new furniture.

Biz yeni mobilya satın aldık.

Who moved the furniture?

Mobilyayı kim taşıdı?

He moved the furniture.

O mobilyayı taşıdı.

We restore antique furniture.

Antika mobilyayı onarırız.

This furniture was expensive.

Bu mobilya pahalıydı.

- The furniture belongs to my mother.
- That furniture is my mother's.

O mobilya anneminki.

Who needs that old furniture?

O eski mobilyaya kimin ihtiyacı var?

The new furniture arrived today.

Yeni mobilya bugün geldi.

Tom has lots of furniture.

Tom'un bir sürü mobilyası var.

What happened to my furniture?

Mobilyama ne oldu?

We removed the old furniture.

Eski mobilyayı kaldırdık.

Tom bought some patio furniture.

Tom bir veranda mobilya getirdi.

I don't have any furniture.

Hiç mobilyam yok.

I buy furniture from IKEA.

IKEA'dan mobilya satın alıyorum.

Do you like IKEA furniture?

IKEA mobilyasını sever misin?

There is almost no furniture.

Neredeyse hiç mobilya yok.

We bought some new furniture.

Biz bazı yeni mobilyalar aldık.

- The room was devoid of furniture.
- There was no furniture in that room.

Oda mobilyasızdı.

- There wasn't any furniture in that room.
- There was no furniture in that room.

O odada hiç mobilya yoktu.

- There is little furniture in my house.
- There isn't much furniture in my house.

Benim evimde fazla mobilya yoktur.

Furniture is the priority right now.

Şu anda öncelikli ihtiyacımız mobilyalar.

We had a lot of furniture.

Bir sürü mobilyamız vardı.

The room was crowded with furniture.

Oda mobilya ile doluydu.

The furniture belongs to my mother.

Mobilya anneme aittir.

There's no furniture in the room.

Odada hiç mobilya yok.

She dusts the furniture every day.

Her gün mobilyanın tozunu alır.

She has some beautiful antique furniture.

Onun birkaç güzel antika mobilyası var.

The room originally had no furniture.

Aslında odanın hiçbir mobilyası yoktu.

I haven't bought any furniture yet.

Henüz hiç mobilya almadım.

The room is full of furniture.

Oda mobilyayla dolu.

Tom helped Mary move the furniture.

Tom, Mary'ye mobilyaların yerini değiştirmesine yardım etti.

I bought three pieces of furniture.

Ben üç parça mobilya satın aldım.

The room was bare of furniture.

Oda mobilyadan yoksundu.

We have great deals on furniture.

Mobilya konusunda çok iyi anlaşmalarımız var.

The room was devoid of furniture.

Oda mobilyasızdı.

Tom wants to change the furniture.

Tom mobilyayı değiştirmek istiyor.

The furniture was covered in dust.

Mobilya toz kaplıydı.

This office has very modern furniture.

Bu büronun çok modern mobilyaları var.

What's your favorite piece of furniture?

Favori mobilyan nedir?

Tom helps Mary move the furniture.

Tom Mary'nin mobilyayı taşımasına yardımcı olur.

Tom helped Mary move some furniture.

Tom Mary'nin bazı mobilyaları taşımasına yardım etti.

Why are you selling this furniture?

Bu mobilyaları neden satıyorsunuz?

I helped Tom move the furniture.

Tom'un mobilyaları taşımasına yardım ettim.

This furniture cost us a lot.

Bu mobilya bize çok fazlaya mal oldu.

Sami moved his furniture to Cairo.

Sami, mobilyalarını Kahire'ye taşıdı.

Sami transported his furniture to Cairo.

Sami mobilyalarını Kahire'ye nakletti.

- There is much furniture in the room.
- There's a lot of furniture in the room.

Odada bir sürü mobilya var.

- There is no furniture left in the room.
- There's no furniture left in the room.

Odada hiç mobilya kalmadı.

- We are thinking of buying some new furniture.
- We're thinking of buying some new furniture.

Birkaç yeni mobilya almayı düşünüyoruz.

- There is too much furniture in this room.
- There's too much furniture in this room.

Bu odada çok fazla mobilya var.

- My grandfather used to make furniture for himself.
- My grandfather used to make his own furniture.

Büyükbabam kendisi için mobilya yapardı.

Italy produced clothes, furniture and plastic items.

İtalya, elbise, mobilya ve plastik gereçler üretti.

All the furniture was covered with dust.

Tüm mobilya tozla kaplıydı.

Some furniture is put together with glue.

Bazı mobilyalar tutkal ile monte edilir.

The truck carried a load of furniture.

Kamyon mobilya taşıdı.

There isn't much furniture in my room.

Odamda fazla mobilya yok.

I assisted her in moving the furniture.

Mobilyayı taşımada ona yardım ettim.

Their job is to dust the furniture.

Onların işi mobilyanın tozunu almaktır.

When did you get this new furniture?

Bu yeni mobilyayı ne zaman aldın?

There isn't much furniture in my house.

Benim evimde fazla mobilya yoktur.

Be careful not to scratch the furniture.

Mobilyayı çizmemek için dikkatli olun.

He gave away all his old furniture.

O bütün eski mobilyalarını bağışladı.

What happened to all of our furniture?

Tüm mobilyalarımıza ne oldu?

I'm planning to buy some new furniture.

Ben birkaç yeni mobilya satın almayı planlıyorum.

There is little furniture in my house.

Evimde az mobilya var.

What style of furniture would you like?

Ne tarz mobilya istiyorsunuz?

There is much furniture in this room.

Bu odada çok mobilya var.

That store sells many things besides furniture.

O mağaza mobilya dışında birçok şey satmaktadır.

Tom makes beautiful furniture out of wood.

Tom ahşaptan güzel mobilya yapar.

She furnished the room with beautiful furniture.

Odayı güzel mobilyalarla döşedi.

There was little furniture in the room.

Odada çok az mobilya vardı.

I polished up the floor and furniture.

Zemini ve mobilyayı parlattım.

Tom and Mary bought some new furniture.

Tom ve Mary bazı yeni mobilya satın aldılar.

We paid a lot for this furniture.

Bu mobilya için çok para ödedik.

Sami was there to load the furniture.

Sami mobilyayı yüklemek için oradaydı.

He makes a wooden piece of furniture.

Ahşap bir mobilya parçası yapıyor.

Let's get rid of this old furniture.

- Şu eski mobilyalardan kurtulalım.
- Şu eskimiş mobilyaları başımızdan atalım.

He makes beautiful furniture out of wood.

Güzel ahşap mobilyalar yapıyor.

- There is a lot of furniture in this room.
- There's a lot of furniture in this room.

Bu odada bir sürü mobilya var.

Now that we've bought new furniture for the room, why not throw away this old, worn-out furniture?

Mademki oda için yeni mobilya aldık, neden bu eski, yıpranmış mobilyayı atmıyoruz?

There is too much furniture in the house.

Evde çok fazla mobilya var.

The furniture in his office is very modern.

Onun ofisindeki mobilya çok modern.