Translation of "Filling" in Turkish

- I'm filling in for him.
- I'm filling in for her.

Ben onun yerine çalışıyorum.

I've lost my filling.

Diş dolgumu kaybettim.

I've lost a filling.

Bir diş dolgum düştü.

Have you finished filling?

Dolumu bitirdin mi?

I'm filling in for Tom.

Tom'un yerine çalışıyorum.

I'm filling in for her.

Ben onun yerine çalışıyorum.

We're filling in for them.

Biz onların yerine çalışıyoruz.

I'm filling in for Tom today.

Bugün Tom'un yerine çalışıyorum.

I'm filling in for Tom again.

Tom'un yerine yine ben bakıyorum.

Tom is filling out a ballot.

Tom bir oy pusulası dolduruyor.

We're filling in for them today.

Bugün onların yerine çalışıyoruz.

I'm filling in for him today.

Bugün onların yerine çalışıyorum.

I'm filling in for her today.

Bugün onun yerine çalışıyorum.

We're filling in for them again.

Biz tekrar onların yerine çalışıyoruz.

I'm filling in for him again.

Tekrar onun yerine çalışıyorum.

I'm filling in for her again.

Tekrar onun yerine çalışıyorum.

Tom is filling in for Mary.

Tom Mary'nin yerine bakıyor.

He is filling out a ballot.

Oy pusulasını dolduruyor.

filling our history with false mistakes, superstitions

tarihimizi yalan yanlışlarla, hurafelerle dolduran

This tooth has to have a filling.

Bu diş doldurulmalı.

Tom is filling a bottle with water.

Tom bir şişeyi suyla dolduruyor.

Tom is filling out the forms now.

Tom şimdi forrmları dolduruyor.

Tom is filling out an application form.

Tom bir başvuru formu dolduruyor.

I am filling this bottle with oil.

Bu şişeyi yağla dolduruyorum.

You didn't finish filling out this form.

Bu formu doldurmayı bitirmedin.

The theater was slowly filling with people.

Tiyatro yavaş yavaş insanlarla doluyordu.

The dentist put in a temporary filling.

Diş hekimi geçici dolgu yerleştirdi.

Tom is filling in for Mary today.

Tom bugün Mary'nin yerine bakıyor.

Tom is filling in for Mary again.

Tom tekrar Mary'nin yerine bakıyor.

Tom has been filling in for Mary.

Tom Mary'nin yerine çalışıyor.

Tom will be filling in for Mary.

Tom Mary'nin yerine bakacak.

I need help filling out this application form.

Bu başvuru formunu doldururken yardıma ihtiyacım var.

Tom is filling out a job application form.

Tom bir iş başvuru formu dolduruyor.

Tom got flustered when filling out the paperwork.

Tom, evrakları doldururken telaşlandı.

Probably, with the intention of filling up his pockets.

Muhtemelen, doldurulan niyeti ile Onun cepleri.

He got his car washed at the filling station.

O, dolum istasyonunda arabasını yıkattı.

I spent the entire morning filling out these forms.

Bu formları doldurarak bütün sabahı harcadım.

I know a filling station not very far from here.

Buradan çok uzak olmayan bir dolum istasyonu biliyorum.

- This pilaf is so filling that I'm full after just two spoonfuls.
- This pulao is so filling that I'm full after just two spoonfuls.

Bu pualo o kadar doyurucu ki sadece iki kaşıktan sonra doyuyorum.

Filling out all these forms is a pain in the neck.

Bütün bu formları doldurmak can sıkıcı.

I don't feel like filling out this questionnaire. There are too many items.

Canım bu anketi doldurmak istemiyor. Çok öge var.

Be careful not to spill gasoline when filling the tank on your lawn mower.

Çim biçme deposunu doldururken benzin dökmemeye dikkat edin.