Examples of using "Encouraging" in a sentence and their turkish translations:
- O cesaret verici.
- Bu cesaret verici.
O cesaret verici haber.
Bu çok teşvik edici.
Bu oldukça cesaret verici.
O güven verici.
Tom çok cesaret verici değildi.
Çok ümit verici değilsin.
Herkes çok teşvik ediciydi.
Tom çok teşvik ediciydi.
Babam her zaman onu teşvik ediyor.
Onlar teşvik edici işaretler.
O gerçekten cesaret vericiydi.
Tom her zaman cesaret vericiydi.
Tom öğrencilerini teşvik ediyor.
Erkek kardeşimi teşvik ediyorum.
Cesaret verici bir haberimiz var.
Herkesi gelmeye teşvik ediyoruz.
- Koçlar beni teşvik etmeye devam ettiler.
- Koçlar beni cesaretlendirmeye devam ettiler.
Onu çok teşvik edici buluyorum.
O beni oraya gitmem için teşvik ediyor.
Onun sınıftaki gelişmesi cesaret vericidir.
Tom onun cesaret verici bir haber olduğunu söyledi.
Cesaret verici ancak birazcık şüpheciydi.
Maalesef, bürökrasi, ticareti teşvik edeceğine, engel koyar.
Tom'un bildirilecek bazı çok cesaret verici haberleri var.
- Teşvik edici kelimelerin benim için çok değerli.
- Teşvik edici kelimeleriniz benim için çok değerli.
- Bu kadını, kocasını sevmeye teşvik ediyordun.
- Bu kadını, kocasını sevmeye teşvik ediyordunuz.
Tom Mary'yi işleri kendi başına yapması için cesaretlendiriyor.
politikalarını etkilemeye başladı. Ve onlar da petrole olan bağımlılıklarını azaltmaya başladılar.