Examples of using "Destroy" in a sentence and their turkish translations:
Onu yok et.
Onları yok et.
Onu yok edeceğim.
Depremler binaları yok ediyor.
- Bu tapınağı imha et.
- Bu tapınağı yıkın.
Şehri imha et.
Kaleyi imha et.
Hisarı imha et.
Telefonu yok et.
Bilgisayarı yok et.
Delili yok et.
YouTube'u yok etmek istiyorum.
Seni yok etmeliyim.
İnlerine gireceğiz.
Her zaman her şeyi mahvediyorsun.
Bunu yok etmeliyiz.
Antibiyotikler virüsleri yok edemez.
biz onların yaşam alanlarını yok ettikçe
Yoketmeye çalışmıyorum.
Eski çiftlikleri yıkacağız.
Kanıtları yok etmemiz lazım.
Onu imha edeceğiz.
Tom onu yok etmek istiyordu.
Her şeyi yok etmeyi istiyorum.
Onu yok etmeye niyetleniyoruz.
Dan kanıtı yok etmeye çalıştı.
O onu yok etmek istedi.
Açgözlülük insanın hayatını mahvedebilir.
Kıskançlık insanın hayatını mahvedebilir.
Bizi yok etmek istiyorlar.
Önemli yabancı yatırım ve ekonominin giderek daha fazla varlıkları ve varlıkları
birileri Türkiye'yi yok etmeye çalışıyor
her şeyi ama her şeyi yok edebiliyorlar
Ney'in Altıncı Kolordusunu Guttstadt yakınlarındaki
Tom bizi yok edebilir.
Sizi yok etmek için burada değiliz.
Tom projeyi yok etmek için bir kumpas kurdu.
- Tom projeyi yok etmek için bir dolap çevirdi.
- Tom projeyi yok etmek için bir entrika çevirdi.
- Tom projeyi yok etmek için bir komplo düzenledi.
Bu bandı yok etmemiz gerekir.
Bir binayı nasıl yıkarsın?
Onlar özgürlüklerini yok etmek istiyorlar.
Sami, Leyla'nın itibarını yok etmek istedi.
- Madde bağımlılığı insanın hayatını mahvedebilir.
- Uyuşturucu bağımlılığı insanın hayatını mahvedebilir.
Bütün bunu imha etmeni istiyorum.
Onların eski binayı yıkışını izledim.
bir şehri yok edecek kadar büyüktür
Çocuklar doğayı tahrip eden insanlardan hoşlanmazlar.
Düşmanlarını yok et: onları dostun yap.
Bu bomba bütün dünyayı yok edebilirdi.
Kinizminiz sizi bir gün yok edecektir.
Fadıl, Leyla'nın cesedini yok etmek için asit satın aldı.
Dilimizi bozmaya uğraşıyorlar.
Sana ait ne varsa yok etmemiz lazım.
Bu Brüksel brükratları özgür ticareti yok etmek istiyor!
Askerlerin görevi köprüyü yok etmekti.
Biz Amerika ile birlikte nükleer silahlarımızı yok edeceğiz.
TV izlemeyi bırak. Beynini tahrip edecek.
Tom projeyi mahvetmek için bir komplo düzenledi.
Alkol bir insanın karaciğerini yok edebilir.
ama bu yetmiyor Türklüğü de yok etmeye çalışıyor
dünyayı yok edebilecek kadar büyüklükte bir gök taşı
yok edip yuvalarına taşıyabilirler.
Bunun gerçekten benim itibarımı yok edeceğini mi düşünüyorsun?
Sami bütün delilleri yok etmek için bir ateş yaktı.
Hedefi Fransız taşıma ve denizci depolarını yok etmekti
Sadece zihnimi kullanarak nesneyi yok etmeye çalışıyorum.
Müsait olmak istiyorsan, televizyonunu yok et!
Anne ve çocuk arasındaki değerli bağları yok edemezsiniz.
bir toplumu yok etmek istiyorsanız plan çok basit
İŞİD ne yaptığını biliyordu, tarihi yok etmek istiyordu.
Sizi yaşatmak hiçbir şey kazandırmaz, kaybetmek ise hiçbir kayıp getirmez.
Almanlar Kraliyet Hava Kuvvetlerini imha etmeyi ve İngiltere'yi işgal etmeyi planladılar.
Osmanlıların Eflak'a geçmek için kullandığı köprüleri yok etmeyi amaçlayan Vlad'ın Ordusu,
İmparator tuzağa düşmeyi umarak hızla ilerledi ve Blücher ordusunun bir kısmını yok ettiler.
Bu belgeler konusunda, sanırım en iyi şey onları yok etmektir.
Neredeyse yok etmek üzereler. Çin devlet başkanı ise Wuhan sokaklarında dolaştı.
küresel ısınma nedeniyle iklim değişikliklerinin devam etmesi yaklaşık seksen yıl sonra
Ben de bir dereceye kadar insanlardan korkuyorum, onların seni yok etme gücü var.
Tom şiddet içeren video oyunlarını çalmak ve yok etmek için gençlerin evlerine girmeyi sever.
Yollarından çekilmeni istiyorlar ama sizi yok etmek istemiyorlar,
Türkiye benim büyük ve eşsiz bilgeliğimle sınırları aşmak olarak nitelendirdiğim bir şey yaparsa Türk ekonomisini yerle bir ederim.
Yeryüzüne tufanı ben göndereceğim. Göklerin altında soluk alan bütün canlıları yok edeceğim. Yeryüzündeki her şey ölecek.
Çünkü yedi gün sonra yeryüzüne kırk gün kırk gece yağmur yağdıracağım. Yarattığım her canlıyı yeryüzünden silip atacağım.
Yeryüzüne ne zaman bulut göndersem, yayım bulutların arasında ne zaman görünse, sizinle ve bütün canlı varlıklarla yaptığım antlaşmayı anımsayacağım: Canlıları yok edecek bir tufan bir daha olmayacak.
"Yarattığım insanları, hayvanları, sürüngenleri, kuşları yeryüzünden silip atacağım" dedi, "Çünkü onları yarattığıma pişman oldum."
Tanrı yeryüzüne baktı ve her şeyin ne denli bozulduğunu gördü. Çünkü insanlar yoldan çıkmıştı. Tanrı Nuh'a, "İnsanlığa son vereceğim" dedi, "Çünkü onların yüzünden yeryüzü zorbalık doldu. Onlarla birlikte yeryüzünü de yok edeceğim."
Güzel kokudan hoşnut olan RAB içinden şöyle dedi: "İnsanlar yüzünden yeryüzünü bir daha lanetlemeyeceğim. Çünkü insanın yüreğindeki eğilimler çocukluğundan itibaren kötüdür. Şimdi yaptığım gibi bütün canlıları bir daha yok etmeyeceğim."