Translation of "Celebrating" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Celebrating" in a sentence and their turkish translations:

We're celebrating.

Biz kutluyoruz.

I'm celebrating.

Ben kutluyorum.

Tom was celebrating.

Tom kutluyordu.

Is Tom celebrating?

Tom kutluyor mu?

Tom isn't celebrating.

Tom kutlamıyor.

Tom wasn't celebrating.

Tom kutlamıyordu.

I was celebrating.

Ben kutluyordum.

I'm not celebrating.

Ben kutlamıyorum.

I was out celebrating.

Dışarıda kutlama yapıyordum.

We're celebrating Tom's birthday.

Tom'un doğum gününü kutluyoruz.

Why are we celebrating?

Neden kutluyoruz?

Is Vera celebrating Easter?

Vera Paskalya'yı kutluyor mu?

What were you celebrating?

Neyi kutluyordunuz?

Are you celebrating something?

Bir şey mi kutluyorsun?

Tom is still celebrating.

Tom hala kutluyor.

Not everyone was celebrating.

Herkes kutlamıyordu.

What are you celebrating?

Ne kutluyorsunuz?

We're celebrating language diversity.

Biz dil çeşitliliğini kutluyoruz.

What are we celebrating?

Neyi kutluyoruz?

I feel like celebrating.

Canım kutlama yapmak istiyor.

Are you celebrating Christmas?

Noeli kutluyor musun?

- We have some celebrating to do.
- We've got some celebrating to do.

Yapacak bir kutlamamız var.

- Tom is celebrating his thirtieth birthday.
- Tom is celebrating his 30th birthday.

Tom otuzuncu doğum gününü kutluyor.

I don't feel like celebrating.

Canım kutlama yapmak istemiyor.

Tom is celebrating, isn't he?

Tom kutluyor, değil mi?

Tom isn't celebrating, is he?

Tom kutlamıyor, değil mi?

They're celebrating their wedding anniversary.

Evlilik yıl dönümlerini kutluyorlar.

He's celebrating his name day.

O, adının gününü kutluyor.

How are you celebrating today?

Bugün nasıl kutluyoruz?

How will you be celebrating?

Nasıl kutluyor olacaksın?

Tom seems to be celebrating.

Tom kutluyor gibi görünüyor.

I didn't feel like celebrating.

Canım kutlamak istemiyordu.

People are partying and celebrating.

İnsanlar parti veriyor ve kutluyorlar.

I don't want anybody celebrating.

Kimsenin kutlamasını istemiyorum.

Remember why we are celebrating.

Neden kutluyor olduğumuzu unutmayın.

We wanted to keep celebrating.

Kutlamaya devam etmek istedik.

Sami was celebrating his birthday.

Sami doğum gününü kutluyordu.

Tom and Mary are celebrating.

Tom ve Mary kutluyorlar.

He's celebrating his thirtieth birthday.

Otuzuncu doğum gününü kutluyor.

- I thought we should start celebrating.
- I thought that we should start celebrating.

Kutlamaya başlamamız gerektiğini düşündüm.

- Tom is celebrating his 30th birthday today.
- Tom is celebrating his thirtieth birthday today.

Tom bugün otuzuncu doğum gününü kutluyor.

Tom doesn't seem to be celebrating.

Tom kutlama yapıyor gibi görünmüyor.

We were out celebrating all night.

Kutlama yapmak için bütün gece dışarıdaydık.

What do you think they're celebrating?

Onların ne kutladıklarını düşünüyorsun?

What were Tom and Mary celebrating?

Tom ve Mary neyi kutluyorlardı?

The children are celebrating the boy's birthday.

Çocuklar oğlanın doğum gününü kutluyorlar.

Most of the people celebrating are tourists.

Kutlama yapan insanların çoğu turistler.

Tom was celebrating the victory with wine.

Tom zaferi şarapla kutluyor.

I just don't feel like celebrating my birthday.

Benim canım doğum günümü kutlamak istemiyor.

Fadil and Layla were celebrating a fresh start.

Fadıl ve Leyla yeni bir başlangıcı ​​kutluyorlardı.

Tom and Mary are celebrating their wedding anniversary.

Tom ve Mary evlilik yıldönümlerini kutluyorlar.

Tom and the rest of the team are celebrating.

Tom ve takımın geri kalanı kutlama yapıyor.

We started celebrating as soon as Tom showed up.

Tom gelir gelmez kutlamaya başladık.

Americans are celebrating the death of Osama bin Laden.

Amerikalılar Usame bin Ladin'in ölümünü kutluyor.

Fadil was celebrating a new relationship with girlfriend Layla.

Fadıl, kız arkadaşı Leyla ile yeni bir ilişkiyi kutluyordu.

- I don't feel like partying.
- I don't feel like celebrating.

Canım kutlama yapmak istemiyor.

The Germans thought they had won the war and were celebrating

Almanlar savaşı kazandıklarını zannedip kutlamalar yapıyordu

- It was fun to celebrate together.
- It was fun celebrating together.

Birlikte kutlama yapmak eğlenceliydi.

Today my wife and I are celebrating our twentieth wedding anniversary.

Bugün karım ve ben yirminci evlilik yıldönümümüzü kutluyoruz.

Tom and Mary will be celebrating their thirtieth wedding anniversary on Monday.

Tom ve Mary Pazartesi günü otuzuncu evlilik yıldönümlerini kutlayacaklar.

Easter is an important Christian holiday celebrating the resurrection of Jesus Christ.

Paskalya İsa Mesih'in dirilişini kutlayan önemli bir Hıristiyan bayramıdır.

My grandfather on my father's side is celebrating his 88th birthday tomorrow.

- Baba tarafından dedem yarın 88. doğum gününü kutluyor.
- Babamın babası yarın seksen sekizinci yaş gününü kutlayacak.

My grandfather on my mother's side is celebrating his 60th birthday tomorrow.

Annemin tarafından dedem yarın 60. doğum gününü kutluyor.

Your brother's soccer team won the game and is celebrating right now.

Erkek kardeşinin futbol takımı maçı kazandı ve şu anda kutlama yapıyorlar.

People born in February get to spend a higher percentage of the month celebrating their birthdays than those born in other months.

Şubat ayında doğanlar diğer aylarda doğanlardan ayın daha yüksek yüzdesini doğum günlerini kutlayarak harcarlar.

If Jesus Christ was born in September or October, whose birth are Catholics celebrating at the end of the month of December?

Eğer İsa Mesih eylül veya ekimde doğmuşsa Katolikler aralık ayının sonunda kimin doğumunu kutlar?