Examples of using "Bulletproof" in a sentence and their turkish translations:
Bu pencereler kurşun geçirmez.
- Bu pencere kurşun geçirmez.
- Bu cam kurşun geçirmez.
Kurşun geçirmez yeleğin nerede?
Başkanın arabası kurşun geçirmez.
Tom kurşungeçirmez yelek giydi.
Tom kurşun geçirmez bir yelek giymişti.
Tom'un üstünde kurşun geçirmez yelek yoktu.
- Tom'un üstünde kurşungeçirmez yelek yok.
- Tom kurşungeçirmez yelek giymemiş.
Tom bir kurşun geçirmez yelek giyiyor.
Polis memuru bir kurşun geçirmez yelek giydi.
Kurşun geçirmez cam zaten birçok hayatı kurtardı.
Tom bu kurşun geçirmez yeleği giymem için ısrar etti.
Tüm polis arabaları kurşun geçirmez cam ile donatılmış.
Birçok polis arabalarının kurşungeçirmez camları olmadığını duydum.
Tom kurşungeçirmez bir yelek giymişti bu yüzden kurşun onu öldürmedi.