Translation of "Bulletproof" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Bulletproof" in a sentence and their turkish translations:

These windows are bulletproof.

Bu pencereler kurşun geçirmez.

This window is bulletproof.

- Bu pencere kurşun geçirmez.
- Bu cam kurşun geçirmez.

Where's your bulletproof vest?

Kurşun geçirmez yeleğin nerede?

The president's car is bulletproof.

Başkanın arabası kurşun geçirmez.

Tom wore a bulletproof vest.

Tom kurşungeçirmez yelek giydi.

Tom was wearing a bulletproof vest.

Tom kurşun geçirmez bir yelek giymişti.

Tom wasn't wearing a bulletproof vest.

Tom'un üstünde kurşun geçirmez yelek yoktu.

Tom isn't wearing a bulletproof vest.

- Tom'un üstünde kurşungeçirmez yelek yok.
- Tom kurşungeçirmez yelek giymemiş.

Tom is wearing a bulletproof vest.

Tom bir kurşun geçirmez yelek giyiyor.

The police officer wore a bulletproof vest.

Polis memuru bir kurşun geçirmez yelek giydi.

Bulletproof glass has already saved many lives.

Kurşun geçirmez cam zaten birçok hayatı kurtardı.

Tom insisted I put on this bulletproof vest.

Tom bu kurşun geçirmez yeleği giymem için ısrar etti.

All the police cars were equipped with bulletproof glass.

Tüm polis arabaları kurşun geçirmez cam ile donatılmış.

I've heard that most police cars don't have bulletproof glass.

Birçok polis arabalarının kurşungeçirmez camları olmadığını duydum.

Tom was wearing a bulletproof vest, so the bullet didn't kill him.

Tom kurşungeçirmez bir yelek giymişti bu yüzden kurşun onu öldürmedi.