Translation of "Brat" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Brat" in a sentence and their turkish translations:

You're a brat.

Sen bir veletsin.

You're such a brat.

Böyle bir veletsin.

Who is this brat?

Bu velet kim?

- You're acting like a spoiled brat.
- You're behaving like a spoiled brat.

Bir şımarık çocuk gibi davranıyorsun.

- You're behaving like a spoilt brat.
- You're behaving like a spoiled brat.

Şımarık bir velet gibi davranıyorsun.

Tom is a spoiled brat.

Tom şımarık bir velet.

Sami was a little brat.

Sami küçük bir veletti.

Tom is a snotty little brat.

Tom sümüklü küçük bir velettir.

Tom is a spoiled little brat.

Tom şımarık küçük bir çocuk.

Come back here, you little brat!

Buraya geri gel, seni küçük velet!

Tom grew up an Army brat.

Tom asker çocuğu olarak büyüdü.

You're behaving like a spoiled brat.

Şımarık bir velet gibi davranıyorsun.

My brother is a spoiled little brat!

Benim erkek kardeşim şımarık bir velet.

For a brat, you've said something very mature.

Bir velet için çok olgun bir şey söyledin.

You shouldn't allow your son to act like a selfish brat.

Oğlunun bencil bir çocuk gibi davranmasına izin vermemelisin.

I'm not going to let a snot-nosed brat order me around!

Sümüklü bir veletin bana emir vermesine izin vermeyeceğim!

- Keep your son from having his own way.
- You shouldn't allow your son to act like a selfish brat.
- You shouldn't allow your son to always have his own way.

Oğluna her zaman kendi bildiğini okumasına izin vermemelisin.