Translation of "As  " in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "As  " in a sentence and their turkish translations:

Tom as as strong as an ox.

Tom bir öküz kadar güçlü.

- I'm as surprised as you are.
- I am as surprised as you.
- I'm as surprised as you.

Ben senin kadar şaşkınım.

- I am as tired as you.
- I'm as tired as you are.
- I'm as tired as you.

Senin kadar yorgunum.

- I am as strong as you.
- I'm as strong as you.

Ben senin kadar güçlüyüm.

- Nothing is as important as peace.
- Nothing's as important as peace.

Hiçbir şey barış kadar önemli değildir.

- I'm as rich as Tom.
- I'm as rich as Tom is.

Tom kadar zenginim.

- Do as many questions as possible.
- Ask as many questions as you can.
- Question as much as possible.

- Mümkün olduğu kadar çok soru yap.
- Mümkün olduğu kadar fazla soru çöz.

- You are as tall as I am.
- He is as tall as I.
- He's as tall as me.

O benim kadar uzun boylu.

- You are as tall as I am.
- You're as tall as I am.
- You're as tall as me.

Benim kadar uzunsun.

- Stay as long as you like.
- Stay as long as you need.
- Stay as long as you wish.
- Stay as long as you need to.
- Stay as long as you want to.

İstediğin kadar kal.

- Tom isn't as intelligent as you.
- Tom isn't as smart as you.
- Tom isn't as smart as you are.
- Tom isn't as wise as you are.

Tom senin kadar akıllı değil.

- Tom isn't as intelligent as you.
- Tom isn't as smart as you.
- Tom isn't as smart as you are.

Tom senin kadar akıllı değil.

- Tom isn't as intelligent as Mary.
- Tom isn't as smart as Mary is.
- Tom isn't as smart as Mary.

Tom Mary kadar akıllı değil.

- Nothing is as precious as love.
- There's nothing as precious as love.

- Hiçbir şey sevgi kadar değerli değildir.
- Sevgi kadar değerli hiçbir şey yoktur.

- You're not as young as Tom.
- You aren't as young as Tom.

Sen Tom kadar genç değilsin.

- He's as dumb as a rock.
- He's as stupid as a rock.

O bir kaya kadar aptal.

- Take as much as you like.
- Take as many as you want.

İstediğin kadar çok al.

- You're as old as I am.
- I'm as old as you are.

Senin kadar yaşlıyım.

- We'll start as soon as possible.
- We'll begin as soon as possible.

Mümkün olduğu kadar çabuk başlayacağız.

- It's not as simple as that.
- It isn't as simple as that.

O kadar basit değil.

- Tom is not as smart as me.
- Tom isn't as smart as I am.
- Tom isn't as smart as me.
- Tom isn't as intelligent as I am.

Tom benim kadar akıllı değil.

- Tom is not as old as you.
- Tom isn't as old as you are.
- Tom isn't as old as you.

- Tom senin kadar yaşlı değildir.
- Tom senin kadar yaşlı değil.

- I am not as fast as you.
- I'm not as fast as you.
- I'm not as fast as you are.

Ben senin kadar hızlı değilim.

- Tom isn't as patient as Mary.
- Tom is not as patient as Mary.
- Tom isn't as patient as Mary is.

Tom Mary kadar sabırlı değil.

- You are twice as strong as me.
- You're twice as strong as me.
- You're twice as strong as I am.

Benim iki katım kadar güçlüsün.

- Tom isn't as tall as Mary.
- Tom is not as tall as Mary.
- Tom isn't as tall as Mary is.

Tom, Mary kadar uzun boylu değil.

- Tom isn't as impatient as Mary.
- Tom is not as impatient as Mary is.
- Tom is not as impatient as Mary.
- Tom isn't as impatient as Mary is.

Tom Mary kadar sabırsız değil.

- Tom is not as fat as me.
- Tom is not as fat as I am.
- Tom isn't as fat as I am.
- Tom isn't as fat as me.

Tom benim kadar şişman değil.

As long as our reasons

İyi bir gün geçirmemize dair

As well as economic growth.

Wellbeing Economy Governments'a üye oldular.

For as long as possible

mümkün olduğu kadar uzun süre konuşmamız lazım,

As well as it should.

olması gerektiği gibi.

Population as big as Germany’s.

... kadar büyük olan bir ülkeden bahsediyoruz

Walk as fast as possible.

Mümkün olduğunca hızlı yürüyün.

It's as easy as pie.

O çok kolaydır.

I'm as busy as ever.

Her zamanki gibi meşgulüm.

She's as busy as Tom.

O, Tom kadar meşguldür.

It's as true as death.

Bu, ölüm kadar gerçek.

It's as good as done.

Bu bitmiş sayılır.

It's as simple as that.

Bu onun kadar basit.

She's as sweet as honey.

O, bal kadar tatlı.

I'm as tall as Tom.

- Ben Tom kadar uzunum.
- Tom'la aynı boydayım.

You're as handsome as ever.

Her zamanki kadar yakışıklısın.

Answer as soon as possible!

- Mümkün olduğu kadar çabuk yanıtla!
- En kısa sürede cevapla!
- Mümkün olduğunca kısa sürede cevapla!

Be as quick as possible.

Mümkün olduğu kadar çabuk ol.

It's as sure as death.

Bu, ölüm kadar kesindir.

He's as stupid as stubborn.

O, inatçı kadar aptal.

It's as clear as mud.

Bu, çamur kadar açıktır.

You're as charming as ever.

Her zamanki kadar çekicisin.

You're as guilty as him.

Sen onun kadar suçlusun.

We're as good as dead.

Biz ölü kadar iyiyiz.

You're as tough as nails.

Sen çivi gibi sertsin.

Run as fast as possible.

Mümkün olduğunca hızlı koş.

Come as early as possible.

Mümkün olduğu kadar erken gel.

I'm as strong as before.

Ben eskisi kadar güçlüyüm.

Go as fast as possible.

Mümkün olduğunca hızlı git.

I'm as old as you.

Senin kadar büyüğüm.

You're as stubborn as ever.

Her zamanki kadar inatçısın.

You're as stubborn as Tom.

Tom kadar inatçısın.

We're as hungry as wolves.

Kurtlar kadar açız.

Keep as still as possible.

Mümkün olduğu kadar kımıldama.

It's as plain as day.

- Bu, gün gibi ortada.
- Gün gibi aşikar.
- Gün gibi açık.
- Bu açık seçik.
- Bu, gün gibi aşikar.
- Bu bariz.
- Bu besbelli.
- Bu, gün ışığı kadar aşikar.

It's as easy as that.

Bu onun kadar kolay.

Nobody's as fast as you.

Kimse senin kadar hızlı değil.

You're as beautiful as ever.

Her zamanki kadar güzelsin.

I'm as famous as you.

- Ben senin kadar ünlüyüm.
- Ben sizin kadar ünlüyüm.

Be as specific as possible.

Mümkün olduğunca özel ol.

It's as good as new.

Neredeyse yeni gibi.

I'm as surprised as anybody.

Herkes kadar şaşırdım.

It's as clear as day.

Gün gibi aşikâr.

Read as much as possible.

Mümkün olduğu kadar çok okuyun.

I'm as tall as you.

Ben sizin kadar uzun boyluyum.

Come as soon as possible.

Mümkün olduğunca kısa sürede gel.

He's as tall as me.

O benim kadar uzun.

It's as clear as crystal.

O kristal kadar net.

That's as clear as mud.

O, çamur kadar nettir.

It's as easy as ABC.

Çocuk oyuncağı bu.

She's as busy as him.

Onun kadar meşgul.

I'm as tall as him.

Onun kadar uzunum.

- He's rich as Croesus.
- He's as rich as Rockefeller.

- O Karun kadar zengin.
- O Krezüs kadar zengin.

Take as much or as little as you'd like.

İstediğiniz kadar çok ya da az alın.

- As you wish.
- As you like.
- As you wish!

Nasıl isterseniz!

- Express yourself as clearly as you can.
- Express yourself as clearly as possible.

Mümkün olduğu kadar açıkça kendini ifade et.

- He is as tall as his father.
- He's as tall as his father.

- O babası kadar uzundur.
- Boyu babası kadar.
- Babasıyla aynı boyda.
- Babası kadar uzun.

- He runs as fast as you.
- He can run as fast as you.

O senin kadar hızlı koşabilir.

- I am as happy as can be.
- I'm as happy as can be.

Olabildiği kadar mutluyum.