Translation of "Artistic" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Artistic" in a sentence and their turkish translations:

You're artistic.

Sen artistiksin.

I'm artistic.

Ben artistiğim.

- Tom is quite artistic.
- Tom is very artistic.

Tom oldukça artistik.

Tom isn't artistic.

Tom artistik değil.

Tom seems artistic.

- Tom sanatçı ruhlu görünüyor.
- Tom'un sanat yönü var gibi görünüyor.

Are you artistic?

Sanatçı ruhlu musun?

Tom is artistic.

Tom artistik.

I'm not artistic.

Artistik değilim.

Tom seemed artistic.

Tom artistik görünüyordu.

Tom is extremely artistic.

- Tom son derece artistik.
- Tom son derece sanatçı ruhlu.

Tom isn't very artistic.

- Tom çok artistik değil.
- Tom, sanata çok yatkın değildir.

Tom is very artistic.

Tom çok artistik.

You seem very artistic.

Çok artistik görünüyorsun.

- I think Tom is artistic.
- I think that Tom is artistic.

Sanırım Tom sanatçı ruhlu.

- I know that Tom is artistic.
- I know Tom is artistic.

Tom'un artistik olduğunu biliyorum.

Tom took some artistic license.

Tom bir artistik lisans aldı.

Tom is the artistic type.

Tom sanatsal tiptir.

- I knew Tom wasn't very artistic.
- I knew that Tom wasn't very artistic.

Tom'un çok artistik olmadığını biliyordum.

My father is far from artistic.

Babam sanatsallıktan uzaktır.

I have absolutely no artistic skills.

Kesinlikle sanatsal becerilerim yok.

Tom said that Mary was artistic.

Tom Mary'nin sanatsal olduğunu söyledi.

Tom is very artistic, isn't he?

Tom çok artistik, değil mi?

Because that's what turns an artistic statement

Çünkü sanatsal bir ifadeyi

He was raised in an artistic family.

Sanatçı ruhlu bir ailede yetişti.

She was over thirty when her artistic talent emerged.

Onun sanatsal yeteneği ortaya çıktığında o otuz yaşın üzerindeydi.

The artistic beauty of the garden is truly amazing.

Bahçenin sanatsal güzelliği gerçekten şaşırtıcı.

You have an imaginative, artistic and pretty romantic personality.

Sen yaratıcı, sanatsal ve oldukça romantik bir kişiliğe sahipsin.

You don't seem to be as artistic as Tom.

Sen Tom kadar artistik görünmüyorsun.

It is the most artistic picture I have ever taken.

Bu şimdiye kadar çektiğim en artistik resim.

The desire to survive and the fear of death are artistic sentiments.

Hayatta kalma arzusu ve ölüm korkusu artistik duygulardır.

He was more interested in scientific studies than artistic in the last years of his life.

Hayatının son yıllarında sanatsaldan daha çok bilimsel çalışmalarla ilgilendi burda

You live in your left brain too much. Try to use your right brain to be more artistic.

- Beyninin sol tarafını çok kullanıyorsun. Daha sanatsal olabilmek için beyninin sağ tarafını kullanmaya çalış.
- Beyninizin sol tarafını çok kullanıyorsunuz. Daha sanatsal olabilmek için beyninizin sağ tarafını kullanmaya çalışın.

Everyone has the right to the protection of the moral and material interests resulting from any scientific, literary or artistic production of which he is the author.

Herkesin yarattığı, her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatlerin korunmasına hakkı vardır.