Examples of using "Studeren" in a sentence and their turkish translations:
Okuyor musunuz?
- Burada çalışabilirsin.
- Burada eğitim görebilirsiniz.
Burada çalışabilir miyim?
Çalışmalıyım.
Çalışmak zorunda mıyım?
- Ben çalışacağım.
- Çalışacağım.
Fransızca çalışırız.
Çalışmayı kes!
Birlikte çalışırız.
Çalışmaktan nefret ediyorum.
Çalışıyor musun?
Fransızca çalışıyoruz.
Ders çalışmaktan nefret ediyorum.
Çok daha sıkı çalışmalısın.
İngilizce çalışalım.
Almanca okuyacağım.
Çalışmalıyız.
İyi öğrenciler çok çalışır.
Tarih eğitimi yapmak istiyorum.
Almanca okumak istiyorum.
Matematik eğitimi görmeliyim.
Ben matematik okumak istiyorum.
Rusça okuyacağım.
Arapça öğrenmekti.
Tom ders çalışmanın dışında herhangi bir şey yapar.
Daha çok çalışmak zorunda olacağım.
Bütün öğrenciler İngilizce çalışırlar.
- Ders çalışmayı sevmem.
- Ben eğitimi sevmiyorum.
İspanyolca okumayı seviyorum.
Fransızca çalışmak istiyorum.
- Öğrenciler çok çalışmalılar.
- Öğrencilerin çok çalışması gerekiyor.
Ders çalışıyor.
- Daha fazla çalışmalıydım.
- Daha fazla çalışmam gerekirdi.
Çoğu öğrenci sıkı çalışır.
Boston'da okumak istiyorum.
Tom daha fazla çalışmalıdır.
- Sami, İslam okumaya başladı.
- Sami İslami eğitim almaya başladı.
Ders çalışmadan önce televizyon izler.
Yarın, ben kütüphanede çalışacağım.
"Üniversiteye gitmek ve seyahat etmek,
ve ''Tıp hazırlığı bırakalım,
Öğrenmek zorundayım.
Yurt dışında eğitim yapmak istiyorum.
Biyoloji testi için çalışmak zorundayım.
Birçok öğrenci sabahleyin çalışmayı sever.
Paris'te öğretim yapmak istiyorum.
Ben test için çalışmalıyım.
Ben biyoloji ve İspanyolca eğitimi alacağım.
- Fransızca öğrenmeye başladın mı?
- Fransızca çalışmaya başladın mı?
Bir yarıyıl Fransızca eğitimi göreceğim.
Müzik çalışıyoruz.
Bugün çalışmanıza gerek yok.
Belki Tom okuyordu.
Sürekli çalışıyorum.
Ben eğitime devam etmek için karar verdim.
- Neden yurtdışında okumak istiyorsun?
- Neden yurtdışında okumak istiyorsunuz?
- Neden yurtdışında öğrenim görmek istiyorsunuz?
Ben yurt dışında öğrenim görmeye karar verdim.
Öğrenim yapmak için Amerika'ya gittim.
- O çalışıyor.
- Ders çalışıyor.
- Ara sıra kütüphanede ders çalışıyor musun?
- Ara sıra kütüphanede ders çalışır mısın?
Neden Fransızca okumaya başladın_
Tom Fransızca okumak istediğini söylüyor.
Yarın, ben kütüphanede çalışacağım.
- O çalışmak için çok yorgun.
- O çalışamayacak kadar çok yorgun.
Şu andan itibaren sabahleyin çalışalım.
TV izlemeyi kes ve ders çalışmaya başla!
Şu andan itibaren daha çok çalışmak zorunda kalacaksın.
- Okumak senin görevindir.
- Tahsil yapmak senin vazifendir.
- Ders çalışmak için çok yorgundu.
- Çalışamayacak kadar yorgundu.
Tom, kelimeleri çalışmak için bilgikartları kullanıyor.
Tom yurt dışında okumak istemiyordu.
Onlara daha çok çalışmalarını söyledim.
tıbbi doktor olmak üzere.
o zaman muhtemelen jeoloji çalışmaya başlamalıyım.
Üniversiteye gittiğimde,
Edebiyat okumak için İtalya'ya gitti.
Sanat eğitimi almak için Paris'e gitti.
O, müzik okumak için Avusturya'ya gitti.
O, müzik öğrenmek için İtalya'ya gitti.
Fransızca eğitimi almak için Paris'e gitti.
O tıp öğrenimi için Amerika'ya gitti.
Tom'un okuduğunu biliyordum.
Bugün oyun oynamaktansa çalışmayı tercih ederim.
Üniversitede hangi alanda uzmanlaşmayı planlıyorsun?
Eve geldiğimde Tom çalışıyordu.
Arapça öğrenmeye çok yanlış sebeplerle başladım.
Londra'da okuyacağın doğru mu?
O kadar yorgunum ki çalışamam.