Examples of using "Speel" in a sentence and their turkish translations:
Oynayın!
Oynuyorum.
Piyano çalmam.
Piyano çalarım.
- Keman çalarım.
- Ben keman çalarım.
Ölü numarası yapma.
Ben şopen çalarım.
Tenis oynar mısın?
Ben tenor saksafon çalarım.
Asla burada oynama.
Ben video oyunları oynarım.
Ben trompet çalıyorum.
Gitar çalıyorum.
Basketbol oynamayı seviyorum.
Ben onunla korkusuzca oynuyorum.
Hangi ensturmanları çalıyorsun?
O şarkıyı tekrar çal.
Hala golf oynuyor musun?
Golf oynamam.
Ne tür oyun oynuyorsun?
Ateşle oynamayın.
Onunla oynarım.
Ben tenisinde iyiyim.
Keman çalın lütfen.
Piyano çalmayı seviyorum.
Poker oynamayı severim.
Futbol oynamak hoşuma gidiyor.
Ben voleybol oynamam.
Ben de tenis oynarım.
Önemli bir rolüm var.
Ben bir grupta çalıyorum.
Benimle oyun oynama.
Hâlâ gitar çalıyor musun?
Hangi takım için oynuyorsun?
Okuldan sonra tenis oynarım.
Benimle oynama, Tom.
Tenis oynarım.
Bu öğleden sonra tenis oynayacağım.
Hayır, fakat tenis oynarım.
Ne kadar süre futbol oynadın?
Neredeyse her gün futbol oynarım.
Akşam yemeğinden önce gitar çalarım.
Arada bir golf oynarım.
- Kız kardeşimle oyun oynuyorum.
- Kız kardeşimle bir oyun oynuyorum.
Haydi, benimle oyna, çok sıkıldım!
Bu bir bakıma geçim masraflarım için tetris oynamak gibi:
Sevdikleriniz için telefonda müzik çalın.
Dersten sonra sık sık futbol oynarım.
Her gün ne kadar süre tenis oynarsın?
Tenis oynamayı yüzmekten daha çok severim.
Ben çok voleybol oynarım.
Bu odada top oynama.
Son 10 saniyeyi tekrar oynat.
TV izleme yerine dışarıda oynayın.
Piyano çalmada iyi misin?
Piyanodan başka bir enstrüman çalıyor musun?
Beyzbol oynar mısın?
Bazen onunla tenis oynarım.
Tenis oynamaz mısın?
Golf oynar mısın?
Futbol oynar mısın?
Piyano çalmayı seviyorum.
Ne zaman tenis oynarsın?