Examples of using "Muis" in a sentence and their turkish translations:
Fare ciyaklar.
Bir fare gördüm!
O bir fareydi.
Ben bir fare gördüm.
Bir fare yakaladı.
Tom bir fare yakaladı.
Bir fare gördü.
O bir fare gördü.
Mary bir fare gördü.
Bir fare gördük.
Bir fare yakaladım.
Fare balık pişiriyor.
Bu fareyi benim kedim öldürdü.
Kedi fareyi yiyor.
Kedi fareyi yedi.
Kızın bir faresi var.
Kedi bir fare yakaladı.
Bir fareye ihtiyacım var.
Tom bir fare gördü.
Onlar bir fare gördüler.
- Kedi fareyi yakaladı.
- Kedi, fareyi yakaladı.
Şahin bir fare yakaladı.
Mickey Mouse bir faredir.
Cesur fare, kediyi kovaladı.
O çok pahalı bir fare satın aldı.
Bir fare büyük bir hayvan değildir.
Bir Microsoft fare satın aldım.
- Kedi, bir farenin peşinden koştu.
- Bir kedi bir fareyi kovaladı.
Odaya bir fare geldi.
Odaya bir fare geldi.
Kedi canlı bir fare ile oynuyordu.
Tom mutfakta bir fare işittiğini düşündü.
farenin normal beyin fonksiyonuna döndüğünü
Kedi fareyi kovaladı ama yakalayamadı.
Bir köpek bir kediyi ve bir kedi bir fareyi kovalar.
Ellerini, sanki bir parça yemek yiyormuş gibi kaldırıyor