Examples of using "Frieten" in a sentence and their turkish translations:
Patates kızartması ve bir bardak iyi şarapla birlikte tavşanları severim.
Tom bir torba patates kızartması yiyor.
Tom ketçaplı patates kızartması yemeği tercih ediyor.
Patates kızartmam için ekstra tuz rica ettim.
Belçikalılar, Fransız kızartmasının Fransız değil, Belçikalı olduğunu iddia ediyorlar.