Examples of using "Draag" in a sentence and their turkish translations:
Bunu taşıyın.
Sıcak giysiler giyin.
Kontakt lens kullanıyorum.
Katkıda bulunuyorum.
Mavi kot pantolonum var.
- Hafta içleri beyaz gömlek giyerim.
- Hafta içi beyaz gömlek giyerim.
Gözlük takar mısın?
Ben gözlük takıyorum.
Benim bir kalp pilim var.
Çorap giymiyorum.
Güneş gözlüğü takıyorum.
- Tatoeba'ya katkıda bulun.
- Tatoeba'ya katkıda bulunun.
Çoğu zaman çizme giyerim.
Ben asla pembe giymem.
Ben bir saat takmam.
Ben asla kırmızı giymem.
Lütfen maske takın.
Ben gümüş takılarımı takıyorum.
Neden benim elbisemi giyiyorsun?
Müstehcen kıyafetler giymem.
Ne zamandan beri lens takıyorsun?
Neden bornozla duruyorsun?
Genellikle bir şapka takarım.
Ben asla beyaz çorap giymem.
Neden her zaman beyaz gömlek giyiyorsun?
Geceleyin güneş gözlüğü takıyorum.
Hiç makyaj yapmıyorum.
Turuncu tişört giyiyorum.
Parfüm kullanıyor musun?
Onları her yerde yanımda taşırım.
Camide ayakkabı giymeyin.
Lens kullanıyor musunuz?
Elbiselerimin altına mayomu giyiyorum.
Ben her gün kravat takmıyorum.
Neredeyse her gün kot pantolon giyerim.
Yalnızca okumak için gözlük takıyorum.
Ben klas elbiseler giyerim ve klas gözlükler takarım.
Takma diş kullanıyor musunuz?
İşitme cihazı kullanıyor musunuz?
Yağmur ya da kar yağdığında her zaman botlarımı giyerim.
Yazın kısa kollu gömlek giyerim.
Genellikle kot pantolon ve bir t-shirt giyerim.
Neden hiç kıyafet giymiyorsun?
Kontakt kullandığımda gözlerim kuruyor ve kızarıyor.
Saat takmıyorum ama gençken takardım.
Genellikle mavi kot pantolon ve mavi bir gömlek giyerim.
Neden bir elbise giymiyorsun?
Bisikletimi sürerken hep kask takarım.
Bu ifadeyi en iyi arkadaşlarına ada.
Havalı görünmek için değil, tutuklanmamak için güneş gözlüğü takıyorum.
Sen Aziz Parik gününde her zaman yeşil giyer misin?