Examples of using "Bellen" in a sentence and their turkish translations:
Onlar arayacak.
- Sizi arayacağız.
- Size telefon edeceğiz.
Onu arayacağım.
Bir telefon görüşmesi yapmak zorundayım.
Bir telefon görüşmesi yapalım.
Tom arayacak.
Telefon edebildim.
Bir ambulans arayayım mı?
Nerede bir telefon görüşmesi yapabilirim.
Tom'u aramalıyım.
Aradığın için teşekkürler.
Onu aramak istedim.
Onu aramak zorundayız.
Onları aramak zorundayım.
Onları arayacağım.
Onları arayacağım.
Otuz dakika içinde geri arayacağız.
onunla iletişime geçin
Seni ne zaman arayabilirim?
Onu bu gece arayacağım.
Yarın sana telefon edeceğim.
Tom polisi arayacak.
Tom'un beni aramasını iste.
Onun beni aramasını isteyin.
Sadece bir arama yapmak zorundayım.
Polisi aramaya gideceğim.
Bir ambulans çağıracağım.
- Bu akşam o kızı arayacağım.
- Bu gece ona telefon edeceğim.
Elçiliği aramam gerekiyor.
- Polisi arayacağım!
- Polise telefon edeceğim!
Aradığın için teşekkürler, Tom.
Tom Mary'yi arayacağına söz verdi.
- Biri ambulans çağırsın!
- Birisi ambulansa telefon etsin!
Beni arar mısınız?
Beni daha sonra arar mısınız?
- Patronumu aramak istiyorum.
- Patronuma telefon etmek istiyorum.
Hemen beni aramanız gerekiyor.
Beni araman gerekiyordu.
Bu gece beni arayabilirsiniz.
Seni aramayı unuttum.
Polisi aramak istemiyorum.
Bir doktor çağırmalıyım.
Seni tekrar aramak zorunda kalacağım.
Evde onu arayamam.
Bana hemen telefon etmeliydin.
Ona beni aramasını söyle.
Bir ara seni arayabilir miyim?
Otuz dakika içinde geri arayacağız.
Onlara, ayrılmadan önce beni aramalarını söyle.
İstediğiniz zaman beni arayabilirsiniz.
Bir ambulans aramalı mıyım?
Bana beni ne zaman arayacağını söyle.
Saat üçte sizi arayacağım.
Bana telefon etmenize gerek yok.
Neden Tom'u aramayı denemedin?
O yarın arayacağını söyledi.
Onu aramayı unuttum.
İstediğin zaman beni arayabilirsin.
İstediğiniz zaman beni arayabilirsiniz.
Sana ihtiyacımız olursa seni ararız.
Mary'yi araması için Tom'a rica edebilir misin?
Sanırım belki de polisi aramalısın.
Baloncuklar, ışıkların altında yol gösterici oluyor.
Bir dakika bekle. Jimmy'yi arayacağım.
Sana telefon edeceğim.
Tom'u aramak için çok erken mi?
Herhalde ebeveynlerimi aramayacaksın, değil mi?
- Sanırım Tom'u aramalısın.
- Bence Tom'u aramalısın.
- Bana kalırsa Tom'u aramalısın.
- Tom'u araman gerektiğini düşünüyorum.
Onu arayıp özür dileyeceğim.
Seni arayamadım. Telefon bozuktu.
Seni arayamadım; telefon bozuktu.
Acil durumda hangi numarayı aramalıyım?
Tom'dan beni aramasını iste. Benim numaram onda var.
Marika'ya telefon edemem. O Finlandiya'da yaşıyor!
Telefonunu şarj eder misin? Biriyle konuşmak istiyorum.
Bütün gecedir seni aramaya çalışıyorum.
Avukatımı arama hakkım var.
- Yarın seni arayacağım.
- Yarın sizi arayacağım.
- Yarın sizi çağıracağım.
- Yarın seni çağıracağım.
- Senin yerinde olsam doktoru ararım.
- Yerinde olsam bir doktor çağırırım.
Kaza durumunda, hangi numarayı aramalıyım?
Tom Mary'ye akşam yemeğinden sonra kendisini aramasını söyledi.
Polisi aramamız grektiğini düşünmüyor musun?
Bir şey ters giderse, seni ararım.
İhtiyaç duymanız halinde arayabileceğiniz birileri var mı?
İstasyona vardığımda, seni ararım.