Examples of using "وكشف" in a sentence and their turkish translations:
...önümüze seriyor.
İçindeki gizli hayatları ortaya çıkarabiliyoruz.
Karanlıkta gizlenen şeyleri ortaya çıkarır.
Yalnız bu araçlar gökyüzüne ve karaya bakmaktan ziyade,
kaldıramadılar . Yıl bin sekiz yüz yetmiş ve Taylor'ın New York'taki yeni mağazasına