Translation of "‫هم" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "‫هم" in a sentence and their turkish translations:

هم أمهات

Onlar annedir

هم صغار.

Onlar küçük.

هم أساتذة

Onlar profesör.

هم إخوتي.

Onlar benim erkek kardeşlerim.

هم أصدقاؤنا.

Onlar bizim arkadaşlarımız.

من هم؟

Onlar kimdir?

أين هم؟

Onlar nerede?

- أين هم ذاهبون؟
- إلى أين هم ذاهبون؟

- Onlar nereye gidiyorlar?
- Onlar nereye gidiyor?

- هم يصدقونه.
- هم يصدقونها.
- هن يصدقنه.
- هن يصدقنها.

- Onlar ona inanıyorlar.
- Onlar buna inanır.

- هم يستحقونه.
- هن يستحقنه.
- هم يستحقونها.
- هن يستحقنها.

Onlar bunu hak ediyorlar.

هؤلاء هم أصدقاؤنا،

onlar bizim arkadaşlarımız

هم يعيشون هناك

Onlar orada yaşıyor.

هم أعطوها لي

Onlar onu bana verdi.

هم اتهموني بالكذب.

Onlar beni bir yalancı olmakla suçladı.

هم لا يخافون.

Onlar korkusuz.

هم من ايسلندا.

Onlar İzlandalıdırlar.

هم ليسوا مستعدين.

- Onlar hazır değiller.
- Hazır değiller.

هل هم أصدقاء؟

Onlar arkadaş mı?

هم من السويد

Onlar İsveçli.

هم يفتحون الباب.

Onlar kapıyı açıyorlar.

هم مهمون جداً.

Onlar çok önemli.

هم كبار جدا

Onlar çok büyük.

هم يعرفون توم

Onlar Tom'u tanıyorlar.

هم لن يتدخلوا.

Onlar müdahale etmeyecek.

وأنا أعلم من هم.

Kimler olduğunu biliyorum.

هؤلاء هم استثمارات مستقبلنا.

Bunlar, gelecek için yatırım.

‫هم أكثر إبداعًا وتفاؤلًا،‬

daha yaratıcı, daha optimistik,

هم المسيطرون على حياتهم.

yardımcı olma konusunda heyecanlıyım.

أنتم هم! لا تؤاخذني

sizlersiniz! Kusura bakmayın

هؤلاء الحرام هم حلال!

bu haram ötekiler helal!

العثمانيون هم أيضا مسلمون

Osmanlılar da müslüman

هم محميون من المطر

yağmurdan korunuyorlar

- إنهم سعداء
- هم سعداء

- Onlar mutlular.
- Mutlular.
- Onlar mutlu.

هم لا يتكلمون الإسبانية.

Onlar İspanyolca konuşmuyor.

هم في حاجة لمساعدتك.

Onların yardımına ihtiyacı var.

- أين هم؟
- أين هما؟

Onlar nerede?

هم يحبون تسونيوكي إيكيدا.

Onlar Tsuneoki Ikeda'yı severler.

هم لا يفعلون هذا.

Onlar bunu yapmazlar.

هم يزرعون الفاكهة هنا.

Onlar burada meyve yetiştiriyorlar.

إلى أين هم ذاهبون؟

- Onlar nereye gidiyorlar?
- Onlar nereye gidiyor?

هم ليسوا لطفاء مع أنفسهم.

Kendilerine nazik davranmazlar.

كما سيذكرها من هم حولي؛

Etrafımdaki insanlar da farkına varacak

الذين هم أحفاد الديناصورات المباشرة،

yani kuşları incelemeye koyulduk;

الذين هم أقرب أقربائهم الأحياء،

yani timsahları mercek altına aldık;

هم أقل احتمالًا للتخلي عنا

fire vermeleri az,

وبالمناسبة، هم من بدأوا الأمر".

Bu arada bunu onlar başlattı."

لكن أبطال القصة هم نحنُ،

Ama bu hikâyenin kahramanları biz,

وأولئك الذين هم في المدارس

Okula gidebilenler ise

هم مشوشون بسبب طبيعة التهم،

Yabancıların kafaları, onlara yapılan iddiaların doğası gereği karışık,

ها هم أغنياء مثل كارون

Hani derler ya Karun kadar zengin

هم من أنفهم حتى الموت

Ölümle burun buruna olanlar onlar

هم عرضة للإصابة بأمراض نفسية،

akıl hastalığına yakalanma, bağlanma sorunu yaşama,

هم يحتاجون المزيد من المساعدة.

Onların ekstra yardıma ihtiyacı var.

هم في نفس العمر تقريباً.

Onlar hemen hemen aynı yaştalar.

- أصدقائي عائلتي.
- أصدقائي هم عائلتي

Arkadaşlarım benim ailemdir.

هم يطالبون بساعات عمل أقل.

Daha kısa çalışma saatleri istiyorlar.

أن من يدفع الثمن هم أطفالنا.

Bedel ödeyen bizim çocuklarımız.

الابطال هم الشجعاء الذين يقودون المجتمع،

Kahramanlar cesur, yiğit, başkalarına önderlik edebilen,

ولكن التسعينات هم من جنو الخراب.

ama 90'larda zararın karşılığını aldı.

و لذا هم حتى لا يحاولون .

insanlar gördüm.

ولكن هم أيضا لم يفهموا الانتحار.

ve onlar da bu intiharı anlayamadı.

لماذا هم في الواقع يستمرون بالارتفاع؟

Emisyon aslında neden hâlâ artıyor?

أشخاص وجدوا في مركز حياتهم هم،

kendi hayatının merkezinde olan insanları oynamak istiyordum.

هل هم على استعداد لهذه المرحلة؟

Peki buna hazırlar mı?

والذين لم ينجوا كانوا هم المتفائلين.

Hayatta kalamayanlar optimistlerdi.

هم عاجزون عن دفع ثمن حريتهم.

Özgürlüklerinin bedelini ödeyemiyorlar.

هم هناك لعجزهم عن دفع الكفالة.

kefalet ödeyemedikleri için oradalar.

هم الذين حين يستقيلون من عملهم،

görevden ayrılırken arkalarında

إنما هم لا يبدون بالضرورة كمثلنا.

aslında bize çok benziyor.

المالكون الحقيقيون لهم جميعاً هم الخفافيش

onların hepsinin aslında gerçek sahipleri yarasalar

أوه ، المعلمون هم كل شيء لدينا.

yahu öğretmenler bizim her şeyimizdir.

هم الذين يطلق عليهم ضحايا الحرب.

Onlar sözde savaş mağdurlarıdır.

هم يخططون أن يستقروا في نيوزلندا.

Yeni Zelanda'ya yerleşmeyi planlıyorlar.

هل الهنود هم من اخترع السيجار؟

Puroyu Hintliler mi icat etti?

هم يصنعون التلافز في هذا المصنع.

Onlar bu fabrikada TV setleri üretiyorlar.

- هم مدمني الكحول.
- هن مدمنات الكحول.

Onlar alkolik.

بينما في الواقع هم يعملون وفق لتوقعاتهم.

ama gerçekte, beklentilerine göre davranırlar.

أحفادهم، الذين هم أجيال تحررت من العبودية،

Onların torunları, esaretin nesilleri

هم أغنياء، وسعداء، وناجحون، وواقعون في الحبّ.

Zenginler, aşıklar, mutlular, başarılılar.

هؤلاء هم أخوتنا آباؤنا أعمامنا شركاؤنا أبناؤنا

Onlar bizim kardeşlerimiz, babalarımız, amcalarımız, partnerlerimiz, oğullarımız,

كل ما أمكنني أن أراه هم الأشخاص.

Tek gördüğüm insanlardı.

هؤلاء هم أغنى وأقوى الرجال في العالم،

Bunlar dünyanın en zengin, en güçlü insanları olmalarına rağmen

اللاعبين هم أول من يكتشفون التكنولوجيا الجديدة.

Oyun severler teknolojideki keşiflerin genellikle öncülüğünü yapıyorlar.

هل القتلة هم المافيا حيث يلجأ الناس

halkın sığınması gereken yer katiller mafyalar mıdır

من المهم أن تتذكر من هم أصدقاؤك.

Arkadaşlarının kim olduğunu hatırlamak önemlidir.

"شعبي الأبيض، بربكم! أين هم؟ ما الذي يحدث؟

"Haydi benim beyaz insanlarım! Neredesiniz? Neler oluyor?

قابلنا لاجئين ممن هم مثليين ومن حول العالم

Bütün dünyadan LGBT göçmenleri gördük

أن البشر هم المشكلة وأن التقنية هي الحل.

sorun insanlar, çözüm ise teknoloji.

لكونهم عاديون جداً هم ما يحدث في العادة

Onlar çok sıradandır, normalde olan şeylerdir.

باقي العالم هم فقط من يحتاج للتغير والتكيف

sadece dünyanın geri kalanının değişmesi ve uyum sağlaması gerek.

هم من راهنوا على نجاح وإمكانيات هذه التقنية

bu teknolojinin potansiyeli üzerine büyük bahis yaptılar

هم في المنطقة الرمادية ليس لكونهم غير متأكدين،

Emin olmadıklarından gri alanda değiller,

"هل هم يكذبون أم أنهم؟" قمنا بعمل فيديو

"Yalan mı söylüyorlar yoksa?" diye bir video çekmiştik