Examples of using "والذين" in a sentence and their turkish translations:
Hayatta kalamayanlar optimistlerdi.
Dünya Sağlık Örgütü Lancet Komisyonu'na göre,
hazırlanan ve bir plan uygulanan ve bu şekilde gökyüzüne çıkıldıktan sonra
Yedek filonun bir kısmı, limanı kuşatmak için yakınlarda takip ediyordu.