Examples of using "نستطع" in a sentence and their turkish translations:
Anlayamadık, anlatamadık. Özür dilerim anlatamadık.
herkes için bir şehir oluşturamayız.
Amerika Birleşik Devletleri'nde bir demokrasi olmazsa
Onun fikrini değiştirmesi için uğraştık fakat değiştiremedik.