Translation of "قائمة" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "قائمة" in a sentence and their turkish translations:

هذه هي قائمة الثلاث.

İşte bu üçler kuralı.

قائمة التراث العالمي لليونسكو

UNESCO dünya mirası listesinde

سحابة قائمة منذ 2013

2013 yılından itibaren bulut tabanlı

هذا قائمة ما نحتاج.

Bu ihtiyacımız olanların bir listesi.

أريد قائمة بجميع أقارب "توم".

Tom'un tüm akrabalarının bir listesini istiyorum.

وهذا قطعًا يصطف في قائمة خبراتي.

Bu da kesinlikle benim yaşadıklarıma uyuyor.

أيمكنك عمل قائمة بالمسائل التي ستناقش؟

Tartışılacak konuların bir listesini yapar mısın?

ذكرت قائمة من المخاوف، يحتل صدارتها

korkuları sıralamışlar, birinci sırada

على علاقة طبيعية قائمة على المحبة معها،

babası, ben ve kızım

وسنجعلهم يحاولون تعلّم قائمة كاملة بمعلومات جديدة

onlara bir dizi yeni şey öğretmeye çalışacağız

تلك القبة لا تزال قائمة ولا تنهار

o kubbe hala ayakta ve çökmedi

مازالت الكنيسة قائمة. كل شيء آخر دُمر.

Kilise hala ayakta duruyor. Her şey tahrip edildi.

أعد توم قائمة للأماكن التي يريد زيارتها.

Tom ziyaret etmek istediği yerlerin bir listesini yaptı.

مع الحفاظ على ميزة أطول غرفة للصلاة قائمة

en uzun süre ayakta kalan ibadethane özelliğini korumakla beraber

وفي الوقت نفسه، فإن الطليعة الرومانية لا تزال قائمة

Bu sırada, Roma gözcü birlikleri hala hatlarını koruyorlar.

الأخين الذين كانا على قائمة مراقبة الإرهاب لثلاث سنوات.

bunlar üç yıldır terörist izleme listesinde bulunan iki kardeşti.

هذه قائمة العينات ، يقال أنها من السوق في ووهان.

Söylentiye göre bu, Wuhan pazarından örnek bir menü.

لدي 8,000 اسم في قائمة السماح من جميع أنحاء العالم.

Dünya geneli 8 bin kişi beyaz listemde.

من نظام قائمة المنقولات الزوجية والتي هي عبارة عقد قانونيٍ

, evlilik sözleşmesine ekli hukuki bir sözleşme olan ve ev eşyasının her iki

الزوجية وفيه يوقع الزوج على اقرارٍ ملزم برد كل قائمة

aldığını söyledi. Mahran, ayrılık ve boşanma durumunda taşınır malların

الآن، قائمة الثلاث ليست فقط أساسية للطريقة التي أقوم بها بحرفتي،

Üçler kuralı sadece işimde değil

كان بيرتييه هو الاسم الأول في قائمة المشير الجدد ، مع أقدمية على جميع الآخرين.

Berthier, yeni Marşallar listesindeki ilk isimdi ve diğerlerinin üzerinde kıdeme sahipti.

على الرغم من هذا السجل المثير للإعجاب ، لم يكن سوشيت مدرجًا في قائمة المشير

Bu etkileyici sicile rağmen, Suchet

بدأت بإعداد قائمة بجميع الأشياء التي لم أعد مجبر على القيام بها بعد الآن

Yapmak istemediğim bütün şeylerin listesini yapmaya başladım.