Examples of using "فإنهم" in a sentence and their turkish translations:
hukuka uyarlar.
ve elde edilen tahılları mısır gevreği ve bira yapmak için
bunu sahiden yerine getirmeleri için gerçek bir etki, değişim
Bizi 2 derece sınırında tutacak iddialı hedefleri belirlemekte
Sonra hâllerine üzülürsünüz tabii, çocuklarınız sonuçta,
aldıkları parayı yalan söyleyerek yaklaşık %25 eksiltiyorlar.
Gerçek ya da kurgu sorusunu bir kenara bırakırsak, bence hepsi çok karakteristik ve tutarlı bir tavrı
Onlar Japon tarzı odayı duyduklarında insanların çoğu muhtemelen bir tatami odası düşünüyor.