Examples of using "دان" in a sentence and their turkish translations:
Dan Bilzerian
Dan'ın babası düğüne katıldı.
- Dan hemen Linda'ya vuruldu.
- Dan hemen Linda'ya aşık oldu.
Dan sürekli aramalarla Linda'yı rahatsız etti.
Dan topluma kötülük yapıyor.
Dan bile Linda'yı tokatlamadı.
Dedektif Dan Anderson, Linda'yla görüştü.
Dan metresiyle evlenmek için karısı Linda'yı öldürdü.
oğlu Dan Uzan'ı bir terör saldırısında kaybetti,
Vlad muhteşem bir düello ile Dan'ı rezil eder
Dan, ulusal marşı çaldığı zaman tüm öğrenciler ayağa kalktı.
Dan, Linda'yı Londra'ya taşınmaya ikna etti.
Dan bunu yazmamam gerektiğini düşünüyor.
DAN MITRIONE BUGÜN ÖLDÜRÜLDÜ Kentleri işgal edip cephanelikleri, bankaları...