Examples of using "حتّى" in a sentence and their turkish translations:
Sana yarına kadar mühlet veriyorum.
Sami de üzgündü.
Sami aynı zamanda kapalı bir sitede yaşıyor.
Dan bile Linda'yı tokatlamadı.
Sami ertesi güne kadar bekledi.
Benim cevabım buydu: "Bunun ne olduğunu bile bilmiyoruz,
Televizyonu kapat. Onu izlemiyorsun bile.
Bunu her sektörde,
veya orgazm olmadan tatmin olarak da.
Tom'u buluncaya kadar aramaktan vazgeçmeyeceğim.
Bilmek istediğim şeyi bana söyleyinceye kadar gitmiyorum.
Polis bile onun sen olduğunu söylüyor.
Hâlâ şehirde araba kullanmaktan hoşlanmıyorum.
Sami polise orada bile olmadığını söyledi.
Tüm bu insanlar tek bir ırk gibi harmoni içinde birlikteler.
- 1990'dan beri, on bir bayan öğrenci ödülü aldı.
- 1990'dan beri on bir kız öğrenci ödül aldı.
Sami, Leyla'nın boynuna bir kordon doladı ve onu ölümüne boğdu.