Examples of using "حيّا" in a sentence and their turkish translations:
Fadıl'ın hala hayatta olması bir mucizeydi.
Leyla, Sami'nin hayatta olduğunu fark etti.
Yaşadığım sürece o bayramı unutmayacağım.
Leyla, parası için Fadıl'ı canlı canlı yaktı.