Translation of "جيداً" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "جيداً" in a sentence and their turkish translations:

‫سألفها جيداً.‬

İyice bağlayalım.

إسمع جيداً.

Dikkatlice dinle.

ليس شعوراً جيداً

Hoş bir his değildir.

‫حققنا تقدماً جيداً،‬

İyi aşama kaydettik

إنه يعرفنا جيداً.

O bizi çok iyi tanır.

أعرف أخاك جيداً.

Erkek kardeşini çok iyi tanıyorum.

اِمضغ طعامك جيداً.

Yiyeceğinizi iyi çiğneyin.

‫أعرف جيداً ما سببها،‬

Ne olduğunu çok iyi biliyorum.

هو يعرف المدينة جيداً.

O, şehri iyi bilir.

يتحدث مايك اليابانية جيداً.

- Mike Japonca'yı iyi konuşuyor.
- Mike iyi Japonca konuşur.
- Mike Japoncayı iyi konuşur.

تتكلم بتي إسبرانتو جيداً.

Betty çok iyi Esperanto konuşuyor.

إنه يتكلم اليابانية جيداً.

O Japoncayı iyi konuşur.

ثم اسحبوها إلى الخلف جيداً،

ve iyice gergin bir şekilde kendinize çekin.

‫هذا يعني أنه سيشتعل جيداً.‬

Bu iyi yanacağı anlamına geliyor.

‫سيكون صيداً جيداً. سأحضر وعائي.‬

Tamam, bu iyi bir av olacak. Küçük kutumu çıkartayım.

ويوفر لهم تعليماً ثانوياً جيداً،

üstelik iyi bir ortaokul eğitimi,

من فضلك اخلط الورق جيداً.

Lütfen kartları dikkatlice karıştır.

إنهُ يبدو بحالة جيداً جداً.

O çok iyi görünüyor.

آسف لا يمكنني سماعك جيداً.

Üzgünüm fakat seni iyi duyamıyorum.

هل تفضل بأن يكون يومك جيداً،

tercihen iyi bir gün mü geçirmek istersiniz,

وأنت ستجاوب،"نعم كان يوماً جيداً"

Ve biz de, ''Evet tabii güzel bir gündü.

‫وسيكون جيداً للدواء، فحرارته ألطف بكثير.‬

ve bu ilaçlar için iyi olurdu. İçerisi çok serin.

طريقة تفكير خدمتني جيداً إلى حين،

Bu bana iyi gelen bir düşünce yapısıydı,

لا اعرف كيف أستخدم الشوكة جيداً.

Çatalı iyi kullanamam.

مالذي سأكون جيداً فيه في النهاية؟

Sonuçta neyde iyi olabilirdim?

بعض أصدقائي يمكنهم تحدث الإنجليزية جيداً.

Arkadaşlarımdan bazıları İngilizceyi iyi konuşabilir.

أن التمرينات الرياضية كانت علاجاً جيداً للاكتئاب،

Hipokrat zamanından beri biliyorduk

لفهم الدماغ جيداً، نحتاج إلى دراسة الأدمغة.

Beyni anlamak için, elbette, beyinleri araştırmalıyız

‫تقلصات حقيقية بالمعدة،‬ ‫أعرف جيداً ما سببها،‬

Midemde ciddi kramplar var. Ne olduğunu çok iyi biliyorum.

‫وكل هذا الخشب هنا،‬ ‫ميت ويشتعل جيداً.‬

Ve tüm bu odunlar... ...kuru ve böylece çıra görevi görecekler.

‫لا أعرف إن كان هذا قراراً جيداً.‬

Bu iyi bir karar mı bilmiyorum.

مازال لديه أبوين جيدين، وسيقومون بتربيته جيداً.

yoksulluğun önemli olmadığını ileri sürebilirsiniz.

عندما تنتهي المباراة من يخسر اللعبة جيداً

en son oyun bittiğinde ise kimin kuyusu daha derinse o oyunu kaybeder

هو كان عاملاً جيداً, قُل ما شئت.

O çok iyi bir işçiydi, ne istiyorsan onu söyle.

لذا استغل وقتك جيداً، سيمضي قبل أن تدرك.

Bu yüzden zamanınızı iyi kullanın, fark etmeden geçip gider.

‫ربما يكون هذا جيداً، الحرارة تتزايد‬ ‫هنا الآن.‬

Bu muhtemelen iyi olur, yukarıda hava hava çok ısınmaya başlamıştı.

‫ولكن هذا كان قراراً جيداً ‬ ‫بخصوص الصبار البرميلي.‬

Ama altınfıçı kaktüsü iyi bir karardı.

‫لا تقلق، في المرة القادمة سننجح.‬ ‫تعلمنا الدرس جيداً.‬

Endişelenmeyin, bir dahaki sefere yapacağız. İyi bir ders aldık.

‫كانت فكرة سيئة.‬ ‫القطن لا يشتعل جيداً لفترة طويلة.‬

Tamam, bu kötü bir fikirdi. Pamuk çok uzun süre iyi yanmıyor.

‫ربما يكون مكاناً جيداً ‬ ‫لتواجد الثعابين وكل ما تبتغيه.‬

Muhtemelen yılanlar ve diğer şeyler için iyi bir yerdir.

نحن لا نرى بعضنا بعمق، نحن لا نعامل بعضنا جيداً.

birbirimizi derinden görmüyoruz, iyi davranmıyoruz.

- أنتَ تبدو بحالة جيداً جداً.
- أنتِ تبدين بحالة جيدة جداً.

Çok iyi görünüyorsun.

‫سيمثل كل هذا عزلاً جيداً.‬ ‫بحيث لا أخسر الحرارة عبر الأرض.‬

Bunlar iyi izolasyon sağlamalı böylece zemin nedeniyle ısı kaybetmem.

" إن لم يحبك أحد أبداً، هل تعتقد أنك ستكون أباً جيداً؟"

''Hiçkimsenin seni sevmediğini bilsen iyi bir baba olabilir miydin?''

‫إذن يمكننا التخييم في هذا الكهف،‬ ‫وسيكون جيداً للدواء، فحرارته ألطف بكثير.‬

Bu mağarada kamp yapabiliriz ve bu ilaçlar için de iyi olur. İçerisi çok daha serin.

مدركة جيداً للتغير الذي طرأ على لون الرخام في ثلث النصب العلوي،

ve yukarılara doğru mermerin rengindeki değişimin farkındaydım.

‫ما عليك أن تفعله ‬ ‫هو أن تستخدم القفاز المطاطي‬ ‫وتشده جيداً حول هذه، وتمسك بالرأس،‬

Lateks eldiveni alıp bunun üzerine iyice germeli ve başını aldıktan sonra

‫ولكن إن كانت هي عصي النار‬ ‫يمكنها أن ترطبك جيداً،‬ ‫سيكون استخراج السوائل منها أسهل كثيراً‬

Ama bunlar geyik boynuzuysa sıvı ihtiyacınızı karşılayacaktır ve bu bitkinin sıvısını almak

‫سيكون الهبوط بالحبل جيداً، ‬ ‫لأنه سيوصلنا مباشرة إلى هناك.‬ ‫العيب هو عدم وجود شيء جيد ‬ ‫يمكن أن نربطه به.‬

Halatla inmek iyi olur, hemen oraya ineriz. Kötü yanı, halatı bağlayacak pek bir şeyin olmaması.

‫بل أن وصوله إلى جلدك يمكنه ‬ ‫أن يتسبب لك فوراً في حروق وبثور.‬ ‫ولكن إن كانت هي عصي النار‬ ‫يمكنها أن ترطبك جيداً،‬

Derinize değmesi bile ani yanıklara ve su toplamalarına yol açar. Ama bunlar geyik boynuzuysa sıvı ihtiyacınızı karşılayacaktır