Examples of using "بعقد" in a sentence and their turkish translations:
kabinesini Everest Dağı'nda toplamıştı.
eşinin de sahipliğini belgeleyen ve kocanın imzaladığı evlilik taşınırları listesinden
bir uzlaşma girişimi olarak sunuldu. Orijinal evlilik sözleşmesine göre, ancak
Evlilik sözleşmesinin kökeninin süreklilik olduğu ve bu tür bir evlilik yani tecrübe,