Translation of "اما" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "اما" in a sentence and their turkish translations:

اما كل شيء او لا شيء

Ya hep ya hiç.

والمشير خليفة حفتر اما رئيس الحكومة وهو عبدالحميد الدبيبة

muhalefetiyle de tanınıyor . Başbakan Abdul Hamid Dabaiba'ya gelince.

الاخوانية اما النائب موسى فهو نائبٌ سابقٌ بالمجلس الرئاسي

, Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi'nde eski bir milletvekili olan milletvekili Musa

الاعلاف يسهم في الاحتباس الحراري. اما غاز اكسيد النيتروز

buna gülme gazı da denir, tıpkı metanın esas olarak yoğun gübreleme tarımı

الفيلة المعتادة على الطقس غزير الامطار اما الزرافات التي

üremesine uygun değil. Şiddetli yağmurlar

بالتزاماته اما النائب عبدالله النافي فهو عضوٌ في مجلس النواب

yükümlülüklerini. MP Abdullah Al-Nafi için Farklı

عبر البشر والعديد من الاغذية بما فيها الخضار والفواكه. اما

bulaşabileceğini doğruladı . Bu virüsün semptomlarına

اما عن فكرة انشاء المشروع فتعود لنهاية الحرب العالمية الثانية

yer almaktadır.Projeyi kurma fikrine gelince, geri dönüyor. İkinci Dünya Savaşı'nın sonu

الارض بشكلٍ نهائي. اما العسل فلن نجده نهائياً في المستقبل

şey. Bala gelince, yakın gelecekte onu hiç bulamayacağız

اما بالنسبة للإنفلونزا الموسمية فهو اكبر من ال 1 بقليل

Ama mevsimsel grip? 1'den sadece biraz fazla.

بجماليةٍ اكثر. اما ثاني الفوائد وذلك وفق مختصين ان تلك المباني

ile konut sağlamak anlamına gelir . İkinci faydaya gelince, uzmanlara göre bu binalar