Examples of using "الموجود" in a sentence and their turkish translations:
tam şuraya.
Farklı bir damga var.
Gözlerinde bulunan yansıtıcı katman çok az olan ışığı kuvvetlendirir.
Bunlar, benim gibi biri için var olan rollerdi.
Gözlerinde bulunan aynaya benzer hücreler var olan düşük ışığı kuvvetlendiriyor.
Elini her yıkadığında, ekrandaki rakamlar yukarı çıkıyor
Video açıklamamızdaki bağlantıyı kullanarak da kaydolabilirsiniz.
Buradaki bir klima havanın, restoranın bu kısmında dolaşmasını sağladı.
Ben bu dolma kalemden bahsediyorum oradaki masada olandan değil.