Translation of "الذهب" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "الذهب" in a sentence and their turkish translations:

أضعها على الذهب

Sererim böyle altınları yatardım üzerinde

الذهب هو أفضل موصل للكهرباء

elektriği en iyi ileten ise altın'dır

أيهما أثقل، الذهب أم الرصاص؟

Hangisi daha ağır, kurşun mu yoksa altın mı?

واستثمرتها في الذهب في فترة مراهقتي.

parayı alıp altına yatırmıştım.

‫وكان الذهب يتفاعل ‬ ‫مع المواد الكيميائية وينفصل.‬

ve altın da kimyasallara tutunup kayalardan ayrılırdı.

‫كانوا يقومون بكثرة بالتنقيب عن الذهب هنا.‬

Burada çok fazla altın aranmış.

مثل الصدأ أو البايرايت، أو مثل نثرات الذهب،

pas veya pirit gibi

‫ربما ينتمي هذا في الواقع‬ ‫لعصر التنقيب عن الذهب.‬

Bu muhtemelen  altın aranan dönemlerden.

‫مات آلاف الناس ‬ ‫أثناء عصر حمى التنقيب عن الذهب.‬

Altına hücum döneminde binlerce insan ölmüş.

يحترم عالمنا قانوناً ذهبياً واحداً: من يملك الذهب يضع القانون.

Dünya bir altın kuralı takip eder: Parayı veren düdüğü çalar.

عندما تم كشط اللصقات الدقيقة ، ظهرت القطع الأثرية الرائعة من الذهب.

ince sıvalar kazındığında altından muhteşem eserler ortaya çıktı

‫حيث يحقق ربحاً يقارب ضعفيّ قيمة الذهب،‬ ‫قد يكون العائد المالي من بيع قرنه‬ ‫في السوق السوداء مغرياً جداً.‬

Karaborsadaki finansal değeri altının yaklaşık iki misli olan gergedan boynuzu cezbedici olabiliyor.