Translation of "أخيرًا" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "أخيرًا" in a sentence and their turkish translations:

‫أخيرًا...‬

Nihayet.

ورابعًا، أخيرًا...

Nihayet, dördüncü adım,

‫أضاعته.‬ ‫أخيرًا.‬

Kurtuldu. Nihayet.

‫أخيرًا، فرصة للتغذّي.‬

Nihayet beslenebilecekler.

‫أخيرًا، تغيّر المد.‬

Gelgit nihayet tersine dönüyor.

وأخيرًا، أخيرًا، أخيرًا يستطيعون لعب دور الموجه داخل تاكسي.

takside patronculuk oynayabilecek insanların ilgisini çekti.

‫أخيرًا، تسمع الجراء نداء مألوفًا.‬

Yavru, nihayet tanıdık bir çağrı duyuyor.

‫أخيرًا،‬ ‫متنزه حضري بلا إضاءة.‬

Nihayet, aydınlatılmamış bir şehir parkı buluyor.

‫أخيرًا، تغرب الشمس في الأفق،‬

Nihayet, güneş ufukta kayboluyor.

من يضحك أخيرًا يضحك كثيرًا.

Son gülen iyi güler.

وفي العام الماضي، نشرنا أخيرًا دليلًا

Geçen yıl sonunda kanıtlar yayınladık,

وصل أسطول القرطاجيين أخيرًا إلى الشاطئ

Kartaca filosu nihayet karaya ulaşıyor.

‫يمكن أخيرًا لمناوبة النهار مباشرة عملها.‬

Artık gündüz vardiyası işbaşı yapabilir.

كان بحوزتي أخيرًا المسلتزمات مجددًا للعزف على الجيتار،

sonunda gitarı yeniden çalmamı sağlayacak aksesuarlara sahiptim.

عندما اعتبرت أخيرًا محكمة فيدرالية هذا الأمر غير قانوني،

Bir federal mahkeme tarafından nihayet anayasaya aykırı bulunduğunda

‫يخرج لاستنشاق الأكسجين من الهواء مباشرة.‬ ‫أخيرًا، تعود الشمس.‬

Doğrudan havadan oksijen çekebilmek için kendini dışarı atıyor. Nihayet. Güneş yüzünü gösteriyor.

لهذا النصر ، منحه نابليون أخيرًا عصا المشير - الوحيدة التي

Bu zafer için Napolyon sonunda ona Mareşal'in copunu verdi -

‫أخيرًا، بعد البحث عنها لمدة أسبوع،‬ ‫يومًا بعد يوم،‬

Onu bir hafta boyunca her gün aradıktan sonra,

أخيرًا، ولى مونكو خان، حفيد جنكيز خان، شقيقه هولاكو قيادة

Sonunda Büyük Han Mongke,Cengizhan'ın torunu

‫أخيرًا، عنكب صياد آخر،‬ ‫لكن ليس ما كان يبحث عنه.‬

Nihayet bir beyaz avcıya denk geliyor. Ama aradığı eş değil bu.

ما أدهشني أخيرًا بشأن عقلية الفايكنج ليس التحدي في مواجهة

Sonunda Viking zihniyetiyle ilgili beni etkileyen şey , ölüm karşısındaki meydan okuma değil

تساءل ديما: "أيمكن أن يكون...؟". "هل وجدت "الصائب" الصحيح أخيرًا؟"

" Olabilir miydi...? Dima merak etti. Sonunda doğru Al-Sayib aldım mı?

عندما تم أخذهم أخيرًا ، وقيل له إن نابليون لن يرسل احتياطيه

Nihayet ele geçirildiklerinde ve Napolyon'un yedeklerini

أخيرًا في عام 1180، وافق صلاح الدين وبلدوين على هدنة لمدة عامين

Sonunda 1180'de, Saladin ve Baldwin aynı fikirde iki yıllık bir ateşkes.

في عام 1799 ، بعد تقارير متوهجة من الجنرال برنادوت ، قبل أخيرًا رتبة

düşünerek, artık kendini kanıtlamış bir tugay komutanıydı . 1799'da, General Bernadotte'nin parlak raporlarını takiben, sonunda

عندما أصدر أوامره النهائية إلى مشيرته ، التفت الإمبراطور إلى سولت أخيرًا وقال ،

. İmparator, Mareşallerine son emirlerini verirken en son Soult'a döndü ve

كل شيء سار على ما يرام في هذا الفيلم ، لكنه جعلني أخيرًا أبكي

bu filmde her şey güzel giderken sonunda ağlatmıştı ama

أخيرًا، بعد أسابيع قليلة من حالة الجمود، أمر حنبعل القوات بتناول عشاء حماسي

Nihayet, bu açmazda geçen iki hafta sonunda Hannibal askerlerine akşam yemeğini iyice yemelerini...

لم يمر يوم واحد حتى وصل القرطاجيون أخيرًا إلى الأمان على الجانب الآخر من المضيق

1 gün kadar sürmeden sonra Kartacalılar sonunda güvenli tarafa , geçidin diğer tarafına geçmişlerdi.

‫رضيع، لم يمر على ولادته إلا بضعة أسابيع...‬ ‫عرف أخيرًا أشكال مصدر الأصوات‬ ‫التي سمعها في الأدغال.‬

Sadece birkaç haftalık bir bebek bu. Ağaçların arasından duyduğu sesler sonunda gözünde somutlaşıyor.