Translation of "Otomobil" in Spanish

Otomobil hayatımızı değiştirdi.

El automóvil nos ha cambiado la vida.

Bill'in işi otomobil satmaktır.

Bill trabaja como vendedor de autos.

Bir otomobil onu ezdi.

Lo atropelló un auto.

Dışarıda bir otomobil var.

Hay un automóvil afuera.

Kamyon otomobil ile çarpıştı.

El camión chocó con un auto.

Otomobil yedek parçaları pahalı.

Los repuestos del coche son caros.

Ve bence sürücüsüz otomobil örneği

Y pienso que el ejemplo de un auto sin conductor

Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.

- Esta fábrica produce piezas de automóvil.
- Esta fábrica produce piezas para automóviles.

O otomobil çok hızlı gidiyordu.

Llevaba mucho gas aquel automóvil.

O bir otomobil kazasında öldü.

Se mató en un accidente de automóvil.

Bu otomobil bir çöp yığını.

Este coche es un trasto.

- Bu fabrika günde 500 otomobil üretir.
- Bu fabrika günde 500 otomobil üretiyor.

Esta fábrica produce 500 automóviles al día.

Otomobil endüstrisi Japonya'daki ana sektörlerden biridir.

La industria automovilística es una de las industrias más importantes en Japón.

Tom bir otomobil kazasında hayatını kaybetti.

Tom perdió la vida en un accidente de coche.

2017 yılında, bir grup otomobil fabrikası işçisinin

En 2017, viajé a Mississippi,

Sâmiye Cahid Morkaya ilk kadın otomobil yarışçısı

Samiye Cahid Morkaya es la primera mujer piloto de autos

O garaj iki otomobil alacak yere sahip.

Aquel garaje tiene plazas para dos coches.

Bu yolda küçük bir otomobil trafiği var.

Esta carretera tiene poco tráfico de coches.

Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.

Contaminantes como éste derivan principalmente de la quema de combustibles en motores de vehículos.

Tom, makul fiyatlı ikinci-el bir otomobil arıyor.

Tom está buscando un coche de segunda mano con un precio razonable.

Otomobil sanayiinin sırları artık o kadar da gizli değil.

Los secretos de la industria automotriz dejaron de ser secretos.

Amerika Birleşik Devletleri'nde otomobil bir lüks değil, bir gerekliliktir.

En los Estados Unidos, el automóvil es una necesidad y no un lujo.

Her yıl otomobil kazaları nedeniyle kaç tane insan ölüyor?

¿Cuántas personas mueren en accidentes automovilísticos anualmente?

Tom Mary'yi bir hibrid otomobil satın alması için teşvik etti.

Tom animó a Mary a comprar un coche híbrido.

- Kırmızı bir spor araba aldım.
- Ben kırmızı bir spor otomobil satın aldım.

- Compré un deportivo rojo.
- Yo compré un auto deportivo rojo.