Translation of "Kızını" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Kızını" in a sentence and their spanish translations:

Kızını seviyorum.

Quiero a su hija.

- Onun kızını severim.
- Onun kızını seviyorum.

Quiero a su hija.

Anne kızını uyandırıyor.

La madre despierta a su hija.

Tom kızını özlüyor.

Tom extraña a su hija.

Mary kızını dövüyor.

María le está pegando a su hija.

Julia kızını öper.

Julia da un beso a su hija.

Onun kızını seviyorum.

- Amo la hija de ella.
- Quiero a su hija.

Kızını alnından öptü.

Él besó a su hija en la frente.

Kızını bana tanıttı.

Él me presentó a su hija.

Hiç kızını azarladın mı?

¿Has regañado a tu hija alguna vez?

Leyla, kızını okula götürdü.

Leila llevó a su hija a la escuela.

Kızını zengin bir adamla evlendirdi.

Él casó a su hija con un hombre rico.

Kızını bir doktorla evlendirmek istiyor.

Ella quiere casar a su hija con un doctor.

O, kızını görmeme izin verdi.

Ella me permitió ver a su hija.

Bassam, kızını öldüren askeri bile affetti.

Bassam llegó incluso a perdonar al soldado que mató a su hija.

O, kızını Tom'la evlenmemeye ikna etti.

Él convenció a su hija para que no se casara con Tom.

O, kızını seviyor ama eşi sevmiyor.

Él quiere a su hija, pero su esposa no.

Tom eğildi ve kızını alnından öptü.

Tom se inclinó y besó a su hija en la frente.

Yalan söylediği için Mary kızını cezalandırdı.

Mary castigó a su hija por mentir.

Tom, Mary ve kızını eve götürdü.

Tom llevó a casa a María con su hija.

- Armut dibine düşer.
- Anasına bak, kızını al.

De tal palo tal astilla.

Polis Tom'a onun kızını arayacağına söz verdi.

La policía le prometió a Tom que buscarían a su hija.

Kızını kardeşim gibi seviyorum ve onun üzülmesini engellemeye çalışacağım.

Quiero a esa chica como si fuera mi hermana y haré lo posible para evitar entristecerla.

- Kızını görmek için çok sabırsızdı.
- Kız çocuğunu görmek için sabırsızdı.

Él estaba impaciente por ver a su hija.