Translation of "Hali" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Hali" in a sentence and their spanish translations:

Menopozdan sonraki hali.

tras la menopausia.

Bunlar, onların bilgisayara işlenmiş hali

Se trata de su versión informatizada,

Annemin kötü ruh hali geçicidir.

El mal humor de mi madre es fugaz.

Bugün kötü ruh hali içindeyim.

Hoy estoy de mal humor.

Tik Tok:DEHB nin uygulama hali.

TikTok: TDAH en forma de aplicación.

Kötü bir ruh hali içindeyim.

Estoy rayado.

O iyi bir ruh hali içerisindeydi.

Él estaba de buen humor.

O kötü bir ruh hali içinde.

Ella está de mal humor.

O, kötü bir ruh hali içindeydi.

- Ella estaba de mal humor.
- Estaba de mal humor.

O, kızgın bir ruh hali içinde.

Él está de mal humor.

Tom haylaz bir ruh hali içinde.

Tom está de mal humor.

Tom'un kötü bir ruh hali var.

Tom tiene mal carácter.

Hacı bakkalda da satılacak hali de yok

No hay forma de venderlo en la tienda de comestibles Hacı.

Kamboçya'da, hali hazırda bir yetimhane kurduktan sonra.

después de que ya había establecido un orfanato en Camboya.

O, nadiren iyi bir ruh hali içindedir.

Él casi nunca está de buen humor.

O çok iyi bir ruh hali içinde.

- Ella tiene buen humor.
- Está de buen humor.

Tom hâlâ kötü bir ruh hali içinde.

Tom todavía está de mal humor.

O, şakacı bir ruh hali içinde görünüyordu.

Ella sonaba de un humor jocoso.

İyi bir ruh hali içinde olduğunu görebiliyorum.

Ya veo que estás de buen humor.

Tom bugün kötü bir ruh hali içinde.

- Tom está de mal humor hoy día.
- Hoy Tom está de mal humor.
- Hoy Tomás tiene mal humor.

Dinlenmek gibi daha yoğun bir ruh hali içindeyken

Cuando tienes un estado mental dominante, como la relajación,

O, şimdi oldukça kötü bir ruh hali içinde.

Ella está de muy mal humor ahora.

"Person"ın çoğul hali "persons" değil "people"dır.

El plural de 'person' es 'people', no 'persons'.

Tom bu sabah kötü bir ruh hali içinde.

Tom está de mal humor esta mañana.

Görünüşe göre o şimdi kötü bir ruh hali içinde.

Por la cara que lleva, ahora está de mal humor.

- Bugün keyfim yerinde.
- Bugün iyi bir ruh hali içindeyim.

Hoy estoy de buen humor.

Bu akşam neden böyle kötü bir ruh hali içindesin?

¿Por qué estás de tan mal humor esta tarde?

Bu sabah kötü bir ruh hali içindesin gibi görünüyorsun.

Parece que estás de mal humor esta mañana.

Onun ifadesine bakılırsa, o kötü bir ruh hali içinde.

A juzgar por su expresión, él está de mal humor.

Tom her zaman kötü bir ruh hali içinde gibi görünüyor.

- Tom parece estar siempre de mal humor.
- Tom da siempre la impresión de estar malhumorado.

- O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir.
- O seninle konuşmayı reddedebilir çünkü o çok kötü bir ruh hali içinde.

Puede que ella rechace hablar contigo porque está de muy mal humor.

- Bugün Tom'un keyfi yerinde.
- Tom bugün iyi bir ruh hali içinde.

Hoy Tom está de buen humor.

Ne Tom, ne de Mary konuşkan bir ruh hali içinde değildi.

Ni Tom ni Mary estaban de humor para hablar.

- Kötü bir ruh halindeyim.
- Benim moralim bozuk.
- Kötü bir ruh hali içindeyim.

- Estoy de mal humor.
- Estoy rayado.

Tom bu sabah Mary'nin neden kötü bir ruh hali içinde olduğunu bilmiyor.

Tom no sabe por qué Mary estaba de mal humor esta mañana.

Annem kötü havadan dolayı golf oynayamadığı için kötü bir ruh hali içindeydi.

Mamá estaba de mal humor porque no pudo jugar al golf a causa del mal tiempo.

- Tom yorgun ve kötü bir ruh hali içindeydi.
- Tom yorgundu ve kötü bir moddaydı.

Tom estaba cansado y de mal humor.