Translation of "Buralarda" in Spanish

0.011 sec.

Examples of using "Buralarda" in a sentence and their spanish translations:

Buralarda kalmayın.

No te quedes por aquí.

- Buralarda anahtarımı kaybettim.
- Ben buralarda anahtarımı kaybettim.

Perdí mi llave por aquí.

Nehir buralarda güzeldir.

El río es muy hermoso por aquí.

Buralarda bir yabancıyım.

Soy un extraño por estos lados.

Benzin buralarda azdır.

La gasolina escasea por aquí.

Onu buralarda gördüm.

Lo he visto por ahí.

Buralarda hava soğuk.

Está helado por aquí.

Buralarda beleşçi istemeyiz.

Aquí no se valen los mangos bajitos.

Buralarda anahtarımı kaybettim.

Perdí mi llave cerca de aquí.

Buralarda maymunlar kutsal sayılıyor.

Los monos son sagrados aquí.

Buralarda bir yerde olmalı.

Debería estar por aquí.

Buralarda bir otel vardı.

- Antiguamente había un hotel en algún sitio por aquí.
- Por aquí había un hotel.

Buralarda bir kulübe vardı.

Solía haber una cabaña por ahí.

Buralarda yenisin, değil mi?

Eres nuevo por aquí, ¿verdad?

Buralarda taksi var mı?

¿Hay taxis por aquí cerca?

Buralarda bir yerde olacaktı.

Lo tengo aquí por algún lado.

Bu asla buralarda olmaz.

Eso nunca pasa por aquí.

Onu buralarda hiç görmedim.

Nunca lo he visto por aquí.

Sanırım seni buralarda gördüm.

Creo que te he visto por aquí.

Buralarda hiç ev yok.

No hay casas por aquí.

Buralarda yaşıyorsun, değil mi?

Vives por aquí, ¿verdad?

Buralarda küçük bir tapınak vardı.

Solía haber un pequeño santuario por aquí.

Onun evi buralarda bir yerde.

Su casa está por aquí.

Buralarda bir yerde anahtarımı kaybettim.

He perdido las llaves por aquí.

Buralarda şeyler çok tehlikeli oluyor.

Las cosas se están poniendo muy peligrosas por aquí.

Biliyorum, buralarda bir yerde olacaktı.

Sé que lo tengo aquí por algún lado.

Buralarda biraz alışveriş yapmak istiyorum.

- Quiero hacer un poco de compras por aquí.
- Quiero comprar un par de cosas por aquí.

Artık seni buralarda zorlukla görebiliyoruz.

Casi no te vemos más por acá.

Senin şapkan buralarda bir yerde.

Por ahí anda su sombrero.

Buralarda görülecek çok yer var.

Hay un montón de lugares para ver por ahí.

Buralarda hiç ayı var mıdır?

¿Hay osos por aquí cerca?

Buralarda ne tür hayvanlar yaşarlar?

¿Qué clase de animales viven por aquí?

Tom buralarda bir yerlerde yaşamaktadır.

Tom vive por aquí cerca.

Ama böyle şeyler buralarda nadir görülmez.

pero no es raro encontrar estas cosas por aquí.

Ama böyle şeyler buralarda nadir görülmez.

Pero no es raro encontrar estas cosas por aquí.

Buralarda bir sürü vahşi hayvan var.

- Por aquí hay muchos animales salvajes.
- Hay muchos animales salvajes en esta área.

Buralarda kahverengi bir cüzdan gördün mü?

¿Has visto por aquí una cartera marrón?

Bence Tom buralarda bir yerlerde yaşıyor.

- Me parece que Tom vive por aquí cerca.
- Creo que Tom vive por aquí cerca.

Buralarda bir Japon restoranı var mı?

¿Hay algún restaurante japonés por aquí?

Buralarda bir halk plajı var mı?

¿Hay una playa pública por aquí cerca?

Buralarda hiç iyi restoranlar biliyor musun?

- ¿Conocés un buen restaurante por la zona?
- ¿Conoces algún buen restaurante por aquí?

Buralarda park edecek birkaç yer var.

Hay algunos sitios para aparcar por aquí.

Buralarda hiç iyi restoran var mı?

¿Hay algún restaurante bueno por acá?

Buralarda bir petrol istasyonu var mıdır?

¿Hay una gasolinera por aquí?

Etmemesinden değil buralarda hâlâ acıların bulunmasından dolayıydı.

Pero a pesar de eso, aún había dolor.

Bana ihtiyacın olursa, buralarda bir yerde olacağım.

Si me necesitas, estaré porái.

Cumartesi geceleri, buralarda park yeri bulmak zor.

Los sábados por la noche es difícil encontrar aparcamiento por aquí.

Biz hepimiz buralarda senin müziğin büyük hayranlarıyız.

Aquí todos somos grandes fans de tu música.

Buralarda güzel bir restoran tavsiye edebilir misiniz?

¿Me podrías recomendar un buen restaurante por aquí cerca?

Buralarda bir at göreceğiniz pek olası değildir.

Es muy improbable que alguna vez veas un caballo por aquí.

Yarın öğleden sonra buralarda olacağım, bu yüzden lütfen uğra.

Voy a estar por aquí mañana en la tarde, así que por favor pasa a visitarme.

Tamam, bu konuda akıllıca davranmalıyız. Bakalım, buralarda pati izi bulabilecek miyiz?

Bien, ahora debemos pensar bien. Busquemos algunas huellas.

Ama kaderinde huzurlu bir son da yok. Buralarda bir gece suikastçısı dolanıyor.

Pero no está destinado a un final pacífico. Hay un asesino nocturno aquí abajo.

Eskiden Tom'la çok takılırdım, fakat o bu günlerde çok fazla buralarda değil.

Solía pasar el rato con Tom a menudo, pero estos días él no está mucho por aquí.

- Buraya yakın hiç sinema var mı?
- Bu civarda hiç sinema var mı?
- Buralarda hiç sinema var mı?

¿Hay algún cine cerca de aquí?