Translation of "Birbirlerini" in Spanish

0.025 sec.

Examples of using "Birbirlerini" in a sentence and their spanish translations:

- Onlar birbirlerini suçladı.
- Birbirlerini suçladılar.

Ellos se acusaron mutuamente.

Birbirlerini eleştiriyorlardı.

Ellos se estaban criticando el uno al otro.

Birbirlerini eleştirdiler.

Ellos se estaban criticando el uno al otro.

Maymunlar birbirlerini temizliyorlar.

Los monos se espulgan unos a otros.

Onlar birbirlerini selamladılar.

Ambos asintieron.

Onlar birbirlerini seviyorlar.

Ellos se aman.

Birbirlerini öpmeye başladılar.

Empezaron a besarse.

Onlar birbirlerini buldular.

Ellos se encontraron el uno al otro.

Birbirlerini derinden seviyorlar.

Ellos se aman profundamente el uno al otro.

Onlar birbirlerini anlıyorlar.

- Ellos se entienden entre ellos.
- Ellas se entienden entre ellas.

Görünüşe göre birbirlerini görmüşler.

Parece que se han visto.

Birbirlerini sevmelerine rağmen, ayrıldılar.

Aunque se aman, se rompieron.

Birbirlerini çok iyi tanımazlar.

Ellos no se conocen tan bien.

Onlar birbirlerini seviyorlar mı?

¿Ellos se aman?

Arkadaşlar birbirlerini yanaktan öptüler.

Las amigas se besaron la una a la otra en la mejilla.

İnsanlar girişte birbirlerini itiyorlardı.

La gente entraba a empellones.

John ve Ann birbirlerini seviyorlar.

John y Ann se quieren.

Tom ve Sue birbirlerini seviyorlar.

Tom y Sue se aman.

Onlar boşanmadan beri birbirlerini görmediler.

Ellos no se ven desde el divorcio.

Nicholas ve Maria birbirlerini seviyorlar.

Nicolás y María se aman el uno al otro.

Tom ve Mary birbirlerini sevmezler.

Tom y Mary no se caen bien.

Annem ve babam birbirlerini severler.

Mis padres se aman mutuamente.

Tom ve Mary birbirlerini öptüler.

Tom y Mary se besaron.

John ve Ann birbirlerini severler.

John y Ann se quieren.

Tom ve Mary birbirlerini seviyorlar.

Tom y Mary se aman.

Tom ve Mary birbirlerini tanırlar.

Tom y Mary se conocen.

Tom ve Mary birbirlerini tanımazlar.

Tom y Mary no se conocen.

Tom ve Mary birbirlerini anlamıyordu.

Tom y Mary no se entendían.

İki erkek çocuk birbirlerini suçlamaya başladı.

Los dos niños empezaron a culparse el uno al otro.

Tom ve Mary güçlükle birbirlerini tanıyorlar.

Tom y Mary apenas se conocen.

Tom ve Mary artık birbirlerini sevmiyorlar.

Tom y María ya no se quieren.

Tom ve Mary birbirlerini tanıyorlar mı?

¿Tom y Mary se conocen?

Çift birbirlerini tekrar görmemek üzere ayrıldı.

La pareja se separó, para no volver a verse nunca más.

Tom ve Mary birbirlerini iyi tanırlar.

Tom y Mary se conocen bien.

Tom ve Mary birbirlerini hor görüyorlardı.

Tom y Mary se despreciaban mutuamente.

Fakat bu minik canavarlar genelde birbirlerini avlar.

Pero estos monstruos minúsculos se suelen cazar entre sí.

Oğlan ve kız birbirlerini tanıyor gibi görünüyor.

El chico y la chica parecen conocerse.

Tom'un birbirlerini tanımayan iki kız arkadaşı var.

- Tom tiene dos novias que no se conocen la una a la otra.
- Tom tiene dos novias que no saben la una de la otra.

Tom ve Mary birbirlerini çok iyi tanımıyorlar.

Tom y Mary no se conocen muy bien.

Tom ve Mary mükemmel şekilde birbirlerini anlıyorlar.

Tom y Mary se entienden perfectamente.

Birbirlerini takip edebilmek için doğuştan gece ışıkları var.

Luces nocturnas incorporadas para ayudar a seguirse el rastro.

Tom ve Mary bu günlerde asla birbirlerini görmüyorlar.

Tom y Mary nunca se ven el uno al otro estos días.

Tom ve Mary 2013'den beri birbirlerini tanıyor.

Tomás y María se conocen desde el 2013.

John ve Mary 1976 yılından beri birbirlerini tanımaktadırlar.

John y Mary se conocen desde 1976.

Tom ve Mary komşulardı, ancak nadiren birbirlerini görüyorlardı.

Tom y Mary eran vecinos, pero casi nunca se veían.

Tom ve Mary Facebook'ta birbirlerini arkadaş olarak eklediler.

Tom y Mary se hicieron amigos en Facebook.

Benekli ağaç kurbağaları, geceleri birbirlerini dâhiyane bir şekilde görüyor.

Las ranas punteadas tienen una forma ingeniosa de verse entre sí a la noche.

Tom ve Mary birbirlerini gördüklerine memnun olmuş gibi görünmüyorlar.

Parece que a Tom y María no les alegra verse el uno al otro.

Üç sırtlan birbirlerini ikna etmeye çalışarak bir daire içinde oturdu.

Las tres hienas se sentaron formando un círculo, razonando las unas con las otras.

Tom, Mary, John ve Alice arkadaşlar. Onlar çocukluklarından beri birbirlerini tanımaktadır.

Tom, Mary, John y Alice son amigos. Todos se conocen desde que eran niños.