Translation of "şüpheliyim" in Spanish

0.018 sec.

Examples of using "şüpheliyim" in a sentence and their spanish translations:

- Şüpheliyim.
- Kuşkuluyum.

Estoy dubitativo.

Belgenin gerçekliğinden şüpheliyim.

Dudo de la autenticidad del documento.

Bundan çok şüpheliyim.

Lo dudo mucho.

Tom'u hatırlayacağından şüpheliyim.

Dudé de que tú te acordarías de Tom.

Ben bundan oldukça şüpheliyim.

Tengo serias dudas al respecto.

Ben raporun doğruluğundan şüpheliyim.

Yo dudo de la veracidad de ese informe.

Bunun işe yarayacağından şüpheliyim.

Dudo de que vaya a funcionar.

Bir şekilde bundan şüpheliyim.

Por alguna razón, lo dudo.

Tom'un Mary'yi tanıdığından şüpheliyim.

Dudo de que Tomás conozca a María.

Ben bu şeylerden şüpheliyim.

Dudo de esas cosas.

Onun gelip gelmeyeceğinden şüpheliyim.

Tengo dudas sobre si vendrá.

Tom'un masum olduğundan şüpheliyim.

Dudo que Tom sea inocente.

Tom'un mutlu olduğundan şüpheliyim.

- Dudo que Tom sea feliz.
- Dudo que Tom esté feliz.

Tom'un suçlu olduğundan şüpheliyim.

Dudo que Tom sea culpable.

Ben onun yalan söylediğinden şüpheliyim.

Sospecho que está mintiendo.

Onun gelip gelmeyeceği konusunda şüpheliyim.

Dudo que él venga.

Yeni teklifin kabul edileceğinden şüpheliyim.

Dudo que la nueva proposición sea aceptada.

Tom'un buraya zamanında geleceğinden şüpheliyim.

Dudo que Tom llegue aquí a tiempo.

Tom'un ev ödevini bitirdiğinden şüpheliyim.

Dudo que Tom haya terminado los deberes.

Ehliyetinizi almanızın çok zor olacağından şüpheliyim.

No creo que te resulte muy difícil obtener el permiso de conducir.

- Emin değilim.
- Şüpheliyim.
- Hiç umudum yok.

Lo dudo.

Onun bir avukat olup olmadığından şüpheliyim.

Dudo que sea un abogado.

Bob'un doğum günü partime geleceğinden şüpheliyim.

Dudo que Bob venga a mi fiesta de cumpleaños.

Tom onu yapabilir fakat bundan şüpheliyim.

Puede que Tom sea capaz de hacerlo pero lo dudo.

Tom'un ona anlatmaya çalıştığımı anladığından şüpheliyim.

Dudo que Tom entendiera lo que trataba de decirle.

Tom'un yeni işinde mutlu olduğundan şüpheliyim.

Dudo que Tom sea feliz con su nuevo empleo.

Mary'nin o kadar aptal olacağından şüpheliyim.

Dudo que Mary fuera tan estúpida.

- Yağmur yağacağını sanmıyorum.
- Yağmur yağıp yağmayacağından şüpheliyim.

Dudo que llueva.

Tom'un şimdiye kadar eve geri döneceğinden şüpheliyim.

Dudo que Tom alguna vez regrese a casa.

Tom'un Rusça öğrenmeye çalışmakla ilgilendiğinden bile şüpheliyim.

Dudo que Tom siquiera esté interesado en tratar de aprender ruso.

Zengin olmana rağmen, ben senin mutlu olduğundan şüpheliyim.

Aunque estés rico, dudo que seas feliz.

Tom'un şimdiye kadar antika arabasını satmayı düşündüğünden şüpheliyim.

Dudo que Tom considerara alguna vez vender su auto antiguo.

Tom'un şu ana kadar Irak'a gitmeyi düşündüğünden şüpheliyim.

Dudo que Tom considerara alguna vez ir a Irak.

- Tom'un bekar olup olmadığından şüpheliyim.
- Tom'un bekâr olduğunu sanmıyorum.

Dudo que Tom sea soltero.

Tom'un o proje üzerinde çok fazla zaman harcamayı planladığından şüpheliyim.

Dudo que Tom planeara gastar tanto tiempo en aquel proyecto.

- Tom'un gerçekten yapılması gerekeni yapma cesareti olduğundan şüpheliyim.
- Tom'un gerçekten yapılması gereken şeyleri Yapmak için cesareti olduğundan kuşku duyuyorum.

Dudo que Tom tenga el valor de hacer lo que verdaderamente necesita hacerse.