Translation of "üzerindeki" in Russian

0.005 sec.

Examples of using "üzerindeki" in a sentence and their russian translations:

- Tom pasta üzerindeki mumları üfledi.
- Tom pasta üzerindeki mumları söndürdü.

Том задул свечи на торте.

Kafanın üzerindeki o ölü ışını.

луч смерти над вашей головой:

Kabalığın insanlar üzerindeki etkilerini araştırıyorum.

Я изучаю влияние неучтивости на людей.

TV'nin toplum üzerindeki etkisi büyüktür.

Влияние телевидения на общество велико.

Tom şişenin üzerindeki etiketi okudu.

Том прочитал этикетку на бутылке.

Tom pastanın üzerindeki mumları yaktı.

Том зажёг свечи на торте.

Kapının üzerindeki işaret ne diyor?

Что гласит табличка над дверью?

Ağacın üzerindeki tüm yapraklar sarardı.

Все листья на дереве пожелтели.

Kapı üzerindeki kilidi değiştirmek zorundasın.

Тебе нужно заменить дверной замок.

Tom komodinin üzerindeki lambayı kapattı.

Том выключил лампу на ночном столике.

Tabağın üzerindeki bütün kurabiyeleri yedim.

- Я съел всё печенье, которое было на тарелке.
- Я съел всё печенье с тарелки.

Tom masanın üzerindeki mumu yaktı.

Том зажёг свечу на столе.

şimdi dünya üzerindeki kara parçası bütündü

Теперь кусок земли на земле был целым

18 yaşın üzerindeki insanlar araba sürebilir.

Лица старше восемнадцати могут водить машину.

Harita üzerindeki kırmızı daireler okulları gösterir.

Красными кругами на карте обозначены школы.

Ordu, uluslararası havaalanı üzerindeki kontrolünü kaybetti.

Армия утратила контроль над международным аэропортом.

Bu yol üzerindeki tüm moteller dolu.

Все мотели по дороге - битком.

Bacaklarının üzerindeki o çürükleri nasıl aldın?

Откуда у тебя синяки на ногах?

Dünya üzerindeki yaşam, Mars'ta mı başladı?

Жизнь на Земле зародилась на Марсе?

Bu resim üzerindeki çerçeveyi beğeniyor musun?

Тебе нравится рама у этой картины?

Anksiyetenin birinin hayatı üzerindeki etkisini göstermek için

Данное расстройство может привести

Bu yalnızca erkeklerin kadınlar üzerindeki casusluğu değildi.

Поэтому это не только о мужчинах, шпионящих за женщинами.

çünkü unutmamak için bu yeni anıların üzerindeki

но и после него,

Elli santigrad derecenin üzerindeki sıcaklıklara maruz kalma.

Не подвергайте температурам выше пятидесяти градусов Цельсия.

Havaalanı yolu üzerindeki bir benzin istasyonunda durdular.

По дороге в аэропорт они остановились на заправочной станции.

Kendimi tekerlek üzerindeki bir hamster gibi hissediyorum.

Я чувствую себя как белка в колесе.

Tom bana onun üzerindeki tüm parayı verdi.

Том отдал мне все деньги, которые у него при себе были.

Karaçalının üzerindeki çiçeği gördünüz mü? Sarı olan kısmı?

Видите цветок на кусте, этот желтый бутон?

- Masanın üzerindeki CD benim.
- Masanın üstündeki CD benim.

Компакт-диск на столе — мой.

Kunduzlar Dünya üzerindeki en işlek memeliler olarak düşünülebilir.

Можно сказать, что бобры — самые деловитые млекопитающие в мире.

Satürn üzerindeki beyaz lekelerin, güçlü fırtınalar olduklarına inanılır.

Считается, что белые пятна на поверхности Сатурна — это мощные бури.

O, trafik sinyalinin üzerindeki küçük kamerayı fark etmedi.

Он не заметил маленькую видеокамеру над светофором.

Tom masanın üzerindeki yemeği birkaç dakika içinde yemiş.

- В течение нескольких минут Том съел всю еду на столе.
- За несколько минут Том съел всю еду на столе.

Doğum günü pastası üzerindeki tüm mumları bir kerede üfle.

Задуй все свечи на своём именинном пироге одним махом.

Lviv belediye binası üzerindeki saat ilkin 1404 yılında kuruldu.

Часы на львовской ратуше впервые установили в 1404 году.

Ben, 300 doların üzerindeki bir kamerayı maddi olarak karşılayamam.

- Я не могу себе позволить камеру дороже трёхсот долларов.
- Я не могу позволить себе фотоаппарат дороже трёхсот долларов.

Dedem doğum günü pastası üzerindeki 97 tane mumu üfledi.

Мой дедушка задул все 97 свечей на своём праздничном торте.

- O kuledeki saat doğrudur.
- O kule üzerindeki saat doğru.

Часы на той башне правильно идут.

Dünya üzerindeki Brezilya, Merkatör projeksiyonunda Brezilya ile aynı boyuta sahiptir.

Бразилия на глобусе имеет ту же форму, что и на проекции Меркатора.

Beyaz bir at üzerindeki bir şövalyenin onu götürmesi için bekliyor.

- Она ждёт, что за ней приедет принц на белом коне.
- Она ждёт, что её увезёт принц на белом коне.

Florida da dahil olmak üzere birçok eyalet, işletmeler üzerindeki vergileri artırdı.

В итоге большинство штатов, включая Флориду, взымали налоги с предприятии.

- 30'un üzerinde kimseye güvenme.
- 30 yaşın üzerindeki hiç kimseye güvenme.

- Не верь никому старше тридцати.
- Не верьте никому старше тридцати.

Mary geleceğe gitti ve iklim değişikliğinin dünya üzerindeki tüm yaşamı tahrip ettiğini gördü.

Мэри отправилась в будущее и узнала, что климатические изменения уничтожили на Земле всё живое.

Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için cümle üzerindeki "あ→а" simgesine tıklayın.

Вы добавили комментарий, а не перевод. Чтобы добавить перевод, щёлкните по значку «あ→а» над предложением.

Bir asırdan fazla bir süre önce, Rusya'daki Tunguska Nehri vadisinin üzerindeki gökyüzünde bir kuyrukluyıldız veya bir göktaşı patladı. Patlamada yüzlerce mildeki milyonlarca ağaç yıkıldı.

Более века назад комета или метеорит взорвалась в небе над долиной реки Тунгуски в России. Взрыв повалил миллионы деревьев на протяжении сотен миль.