Translation of "Insanlarla" in Portuguese

0.006 sec.

Examples of using "Insanlarla" in a sentence and their portuguese translations:

İnsanlarla konuşamam.

Não posso falar com as pessoas.

Etrafı insanlarla çevrilmişti.

minha avó estava cercada de gente,

Diyen insanlarla karşılaşıyoruz

conhecemos pessoas que dizem

Oda insanlarla dolu.

A sala está cheia de gente.

Sinema insanlarla doluydu.

O cinema estava cheio de gente.

Sempatik insanlarla tanıştım.

Conheci gente simpática.

Park insanlarla doluydu.

O parque estava cheio de gente.

İnsanlarla konuşmayı seviyorum.

Eu gosto de conversar com as pessoas.

İnsanlarla konuşmayı severim.

Eu adoro conversar com as pessoas.

Oda insanlarla doluydu.

A sala estava cheia de gente.

Salon insanlarla doluydu.

O salão estava cheio de pessoas.

- Yeni insanlarla karşılaşmaktan hoşlanmıyorum.
- Yeni insanlarla tanışmaktan hoşlanmıyorum.

Eu não gosto de conhecer gente nova.

Kesinlikle ülkemizdeki diğer insanlarla

deviam gozar dos mesmos direitos, da mesma proteção

İnsanlarla olan ilişkim değişti.

A minha relação com as pessoas, com os humanos, estava a mudar.

Dükkân genç insanlarla doluydu.

- A loja estava lotada por adolescentes.
- A loja estava lotada de jovens.

Ben insanlarla iyi anlaşıyorum.

Me dou bem com as pessoas.

Tom insanlarla tartışmayı sever.

Tom adora discutir com as pessoas.

Tom insanlarla konuşmayı sever.

Tom adora conversar com as pessoas.

Hep öyle insanlarla uğraşırıyorum.

Eu lido com pessoas como aquela o tempo todo.

Diğer insanlarla alay etme.

Não tire sarro das outras pessoas.

Bazı güzel insanlarla tanıştık.

- Nós conhecemos algumas pessoas legais.
- Conhecemos algumas pessoas legais.

- Tom'u bazı insanlarla tanıştırmama izin ver.
- Tom'u bazı insanlarla tanıştırayım.

Deixe-me apresentar o Tom para algumas pessoas.

- Tom yeni insanlarla tanışmak istiyor.
- Tom yeni insanlarla karşılaşmak istiyor.

- Tom quer conhecer gente nova.
- Tom quer conhecer pessoas novas.

Arkadaşlık dediysem çok büyük insanlarla

Se eu dissesse amizade com pessoas muito grandes

Bill diğer insanlarla asla tartışmaz.

Bill nunca discute com as pessoas.

Seni bazı insanlarla tanıştırmak istiyorum.

Quero apresentar-te a algumas pessoas.

insanlarla sınırlı temasa dikkar ederek?

mesmo se tiver contato limitado com pessoas?

İnsanlarla görüşmek ve eğlenmek istiyorum.

Eu quero conhecer pessoas e me divertir.

Tom gibi insanlarla asla tartışmam.

Nunca argumento com pessoas como o Tom.

Her gün yeni insanlarla tanışıyorum.

Conheço gente nova todos os dias.

Siz insanlarla çalışmak bir zevkti.

Foi um prazer trabalhar com vocês.

Dedem gibi esmer insanlarla bağlantı kurabiliyor

como o meu avô, um muçulmano conservador.

O genç insanlarla çevrili olmaktan hoşlanıyor.

Ele gosta de estar rodeado por pessoas jovens.

Tom'un diğer insanlarla geçinme sorunu var.

Tom tem problemas em lidar com outras pessoas.

Ben senin gibi insanlarla anlaşma yapmam.

Eu não quero mexer com pessoas como você.

Her gün senin gibi insanlarla karşılaşıyorum.

Conheço pessoas como você todos os dias.

Diğer ülkelerden insanlarla arkadaşlık yapmak ilginçtir.

Fazer amizade com gente de outros países é interessante.

Hayatınızdaki en önemli insanlarla irtibatta kalın.

Mantenha contato com as pessoas mais importantes da sua vida.

- Trenler işe giden insanlarla doluydu.
- Trenler işten dönen insanlarla doluydu.
- Trenler işe gidip gelenlerle doluydu.

O trem estava apertado com tantos trabalhadores.

Bu genç insanlarla birkaç yıl çalıştıktan sonra

Ao fim de vários anos a trabalhar com aquelas jovens,

Yalnızlık bizi diğer insanlarla iletişime geçmeye iter,

A solidão leva-me à ligação com outras pessoas.

Çünkü o, dar gelirli insanlarla çalışmayı seviyor.

Ele gosta de trabalhar com os mais pobres.

Işte bu durum yüzünden yarasalar insanlarla yakınlaşıyor

por causa dessa situação, os morcegos se aproximam das pessoas

Artık İncil'i bilmeyen insanlarla tanışmak oldukça yaygın.

Atualmente é bastante comum encontrar jovens que não conhecem a Bíblia.

Saygı duyulmak ister misiniz? Saygıdeğer insanlarla yaşayın.

Você quer ser estimado? Viva com pessoas estimáveis.

- Asosyal olabilirim , ama bu insanlarla konuşmadığım anlamına gelmez.
- Antisosyal olabilirim fakat bu insanlarla konuşmadığım anlamına gelmez.

- Eu posso ser antissocial, mas não significa que eu não fale com as pessoas.
- Eu posso ser antissocial, mas isso não significa que não fale com as pessoas.

Duydum ki İngiliz insanlarla arkadaşlık kurmak zaman alıyor.

Eu ouvi que leva algum tempo para fazer amizade com os ingleses.

Nereye giderseniz gidin, nazik ve cömert insanlarla karşılaşırsınız.

Onde quer que você vá, você conhecerá pessoas gentis e generosas.

Tom normal olarak diğer insanlarla geçinemiyor gibi görünüyor.

- Tom parece não ser capaz de interagir normalmente com outras pessoas.
- Tom parece ser incapaz de interagir normalmente com outras pessoas.

Ama diğer insanlarla olan etkileşiminiz bu riski arttırabilir.

Mas suas interações com outras pessoas podem aumentar o risco.

Kapalı bir alanda diğer insanlarla uzun süreli temas olmasın istemiyoruz,

Nós não queremos ficar em contato prolongado com outros humanos num espaço confinado,

Bu, onların diğer insanlarla ortak bir şeyi olmadığı anlamına gelmez.

Isso não significa que eles não tenham nada em comum com as outras pessoas.

İnsanlarla ilk kez tanıştığında, onlara ne kadar yakın durduğuna dikkat etmelisin.

Na primeira vez em que você encontrar outra pessoa, você deve ficar atento a quão próximo você se posiciona em relação a ela.

Eğitimli insanlarla çoğu zaman olduğu gibi , o klasik müziği cazdan daha çok seviyor.

Como é de costume entre pessoas educadas, ele gosta mais de música clássica do que de jazz.

- Herkes Tom'un yoksul insanların yeteneklerine sahip olduğunu biliyor.
- Tom'un insanlarla ilişkilerinin kötü olduğunu herkes biliyor.

Todo mundo sabe que o Tom tem poucas habilidades pessoais.

Brezilya'daki üniversitede çok hoş polonyalı hanımlarla karşılaştım ve burada çok sempatik ve polonyaca konuşan insanlarla da karşılaştım.

Encontrei lindas jovens polonesas na universidade no Brasil e também pessoas muito simpáticas que falavam polonês.