Translation of "Oturmayı" in Polish

0.004 sec.

Examples of using "Oturmayı" in a sentence and their polish translations:

Tom kapının yanındaki sınıfın arkasında oturmayı seviyor.

Tom lubi siadać z tyłu klasy, przy drzwiach.

Benim küçük kızım benim omuzlarımda oturmayı seviyor.

Moja mała córka lubi siedzieć na moich ramionach.

Tom sabahın erken saatlerinde sahilde oturmayı sever.

Tom lubi przesiadywać na plaży wczesnym rankiem.