Translation of "Koyu" in Polish

Çorba koyu.

Ta zupa jest gęsta.

Koyu kahverengi saçları vardı.

Miał ciemnobrązowe włosy.

Babam koyu kahveyi sever.

Mój ojcec lubi mocną kawę.

Tom kahveyi çok koyu yaptı.

Tom zrobił za mocną kawę.

O koyu kahverengi ayakkabılar giyiyordu.

Miała na sobie ciemnobrązowe buty.

Piyano, güzel, koyu kahverengi ahşaptan yapılmıştır.

Fortepian był z pięknego, ciemnobrązowego drewna.

Gömleğim kırmızı ve ayakkabım koyu mavidir.

Moja koszula jest czerwona, a moje buty są ciemnoniebieskie.

O her zaman koyu giysiler giyer.

On zawsze nosi ciemne ubrania.

O koyu mavi bir eşarp taktı.

- Miała ubrany ciemno niebieski szalik.
- Miała na sobie ciemnoniebieski szalik.

- Koyu kahverengi saçları vardı.
- Saçı kahverengiydi.

Miał brązowe włosy.

New York City polisleri koyu mavi üniforma giyer.

Nowojorscy policjanci noszą granatowe mundury.

Sivrisinekler koyu giysiler giyen insanlar için daha çekici görünmektedir.

Wydaje się, że komary chętniej lgną do ludzi ubranych na ciemno.

E vitamini bakımından zengin gıdalar koyu yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, sert kabuklu yemişler ve tam taneli hububatları içermektedir.

Żywność bogata w witaminę E to warzywa o ciemnozielonych liściach, strączkowe, orzechy i płatki pełnoziarniste.