Translation of "Tam" in Korean

0.019 sec.

Examples of using "Tam" in a sentence and their korean translations:

Tam tersidir.

오히려 반대입니다.

tam olarak göremiyordu.

시력 손실 때문입니다.

GG: Tam orada -

그레그: 저것 보세요.

Tam olarak değil.

글쎄요. 꼭 그렇지만은 않습니다.

tam da istediğimiz gibiyken

우리 생각대로 진행될 때,

Ve karakterler tam olarak

그리고 이 단어들은 말 그대로

Tam o anda saldırırlar!

적들이 공격할 때가 바로

Tam arkamda koşuşunu duyuyordum.

바로 뒤에서 녀석이 부딪히는 소리가 들렸어요

Elimin tam kenarından ısırdı.

여기 가장자리를 물렸어요

tam 10 yıl yaşlandırıyor.

10년 정도 노화를 앞당기게 됩니다.

Ben tam tersini savunuyorum.

하지만 전 완전히 다른 관점을 얘기하고 싶습니다.

tam tamına iki yıl --

정확히 말하면 2년 걸렸는데요

Tam 8 trilyon kilo,

8조 킬로그램이요.

Tam da beklediği şey.

‎오실롯이 기다리던 것이죠

Tam da burada yaşanıyor.

바로 여기에서 일어나고 있는 일입니다.

Tam olarak düşündüğüm buydu.

정확히 내가 생각했던 거야

SOS işareti tam olarak buradaydı!

여기 SOS가 있었어요 바로 여기요!

Tam bir akşam yemeği yani.

그게 진짜 저녁식사죠.

Ne olduklarını bile tam bilmiyoruz.

아직도 잘 알지 못하는 친구들이죠.

Tam tekenin ihtiyacı olan şey.

‎새우가 바라던 바입니다

Işık, tam doğru seviyede olmalıdır.

‎밝기가 알맞아야 하죠

Ama tam nerede olduklarını göremiyorlar.

‎정확한 위치는 알 수 없습니다

Biri, tam bağlılık. Devam edin...

첫째는 전력을 다하는 겁니다 모조리 쏟아붓는 거죠

Tam bir daire çizmiş olduk.

이런, 원점으로 돌아왔군요

"Feminist" kelimesinin anlamını tam olarak bilmiyordum

그 때는 '페미니스트'라는게 정확히 무슨 뜻인지 몰랐습니다.

Tam da ellerimi kaybetmemin öncesine dönmüştüm.

그리고 손을 잃기 전의 바로 저로 돌아갔습니다.

Büyük Kanyon tam bir bakir doğa

그랜드 캐년은 진정한 황야이며

Bunun neden olduğunu tam olarak bilmiyoruz

우리는 이것이 왜 발생하는지 정확히 모릅니다.

Biz de tam olarak bunu yaptık.

그래서 실행에 옮겼어요.

Biz de tam olarak bunu yapıyoruz.

그게 바로 저희가 하는 일입니다.

Stres, östrojenlerinizi kelimenin tam anlamıyla çalabilir,

스트레스는 말그대로 에스트로겐을 빼앗아 갑니다.

Doğru dilbilgisiyle tam cümleler hâlinde yazılacak,

올바른 맞춤법으로 작성된 글이어야 할 것.

Bu yüzden bu tam bir başkaldırıydı.

우리의 모험은 반란이었습니다. 반란 그 자체였죠.

Ancak yaptığı şey tam da bu.

하지만 보석은 정확히 그렇게 만들어 버렸습니다.

İki yaşındaki yavrular tam erişkinliğe yakın.

‎두 살배기 새끼들은 ‎거의 다 자랐습니다

Yavrular tam erişkinliğe yaklaşmış olsalar da

‎새끼들은 곧 성체가 될 테지만

Tam, atmacanın şehirdeki evinin orta yerinde.

‎쿠퍼매가 사는 도시 한가운데서요

Bu tam kontrollü olmadığın anlamına geliyor.''

너를 완전히 통제하지 못한다는 거지.

Bu tam bir devrim gibi görünmüyordu

딱히 혁신적인 것 같진 않았지만

Neyse ki tam da bunların ortasında

하지만 다행히도 그러던 중에

Tam da burada, gerçek sorunlar başladı.

그때부터 진짜 문제가 시작되죠.

Diyor ki,işler tam da güzel giderken,

그가 말씀하시길 일들이 잘 풀릴 때,

Bu da enflasyonun tam 7 katı eder.

물가 상승률의 일곱 배에 달하는 수치입니다.

Kelimenin tam anlamıyla anlatıdan çıkarılıyor demek istiyorum.

이야기가 서술과 멀어지고 있다는 거죠.

Testere pullu engerek bence tam bir kâbus.

제 생각에 톱니비늘 살모사는 완전한 악몽이에요

Her 90 dk'da bir gezegeni tam dolaşarak

90분마다 지구 주위를 돌면서

Dişi kaplumbağalar tam da bu anı bekler.

‎암컷 거북이들이 ‎기다렸던 순간이죠

Köpek balıkları tam olarak kayanın dibine geldi.

‎상어 떼가 돌 틈으로 돌진하더군요

Kıyafetler kaliteli olmasına rağmen üzerimize tam gelmemişti.

장비도 훌륭했지만 우리 체격에는 맞지 않았습니다.

Şunun ne anlama geldiğini asla tam olarak anlayamayacağım:

10달간 아이를 배는 게 어떤 의미인지

Şanslıyız ki bazı topluluklar tam da bunu yapıyor.

실제로 몇몇 지역은 그렇게 해나가고 있습니다.

Tam olarak niçin bugün burada olmamızın sebebi bu.

그게 바로 말 그대로 우리가 오늘 여기 있는 이유라고요.

tam olarak bu sorulara cevap bulmak amacıyla kurdum.

이 질문들에 답하기 위해서죠.

Ama hava şartlarına karşı tam olarak korunaklı değil.

외부와 완전히 차단되진 않았습니다

Ama hava koşullarına karşı tam olarak korunaklı değil.

외부와 완전히 차단되진 않았습니다

Tam olarak sıcak sayılmaz ama orada donmaktan iyidir.

따뜻하다고는 못 하지만 저기서 벌벌 떠는 것보다는 낫죠

Yazarlar için sıkça olduğu gibi, tam bir karışımdı.

흔히 그렇듯, 글쓴이를 향한 여러 내용이 뒤섞여 있었습니다.

tam olarak kendimizi ne kadar ciddiye aldığımızı göstermesi

우리가 스스로를 얼만큼 진지하게 받아들이는지를 정확히 보여주고

Bunu tam belli olmayan genelleyici bir anlamda söylemiyorum.

추상적이고 일반적인 느낌을 의미하는 것이 아닙니다.

Yol kenarındaki bu açıklık tam buluşmalık bir yer.

‎도로변은 완벽한 만남의 장소죠

Tam bir canavar. 30 santimi aşan uzunluğu var.

‎이 괴물은 ‎몸길이가 30cm가 넘습니다

tam doğru olacak şekilde sıcaklıkları yalıtır ve düzenler

정말 딱 물과 생명을 위해 알맞게 푸른 대양과 검은 무한함 사이에서

Bir şekilde karakterini tam anlamıyla ifade ediyor gibiydiler

두 눈은 마치 이 동물의 내면을 투영하는 듯합니다.

Bunu bozacak bir hata tam bir hayal kırıklığı olurdu.

무언가 끊어져 버리면 분명 실망스럽게 끝날텐데

Bir sihirbaz olarak bu tam da bana hitap ediyordu

마술사로서 깊이 공감했습니다.

tam olarak bir dakika geçirmesi için bir kronometre var.

정확히 딱 1분씩만 갖고 놀게 해야 했습니다.

Ve artık buraya sığınıp güneşin tam olarak batmasını bekleyebiliriz.

피난처로 적절합니다 해가 완전히 지길 기다리죠

İşte bu tam da benim araştırmaya karar verdiğim şey.

바로 이걸 연구하기로 마음 먹었어요.

Eğer yörüngeleri her bir açıdan tam olarak uyumlu olmasaydı

만약 그것들의 궤도가 정교하게 맞춰져 있지 않았다면,

Için çalışsalar da tam olarak bu ideale göre yaşamıyoruz.

모두가 이를 위해 수십 년간 노력했음에도 불구하고 말이죠.

Aklında yemekten fazlası var. Eh, ısrarcılıktan tam puan aldı.

‎수컷이 원하는 건 ‎먹이가 다가 아닙니다 ‎글쎄요 ‎끈기는 가상하지만

Singapur'un tam merkezinde bir grup düz kürklü su samuru.

‎비단수달 한 무리가 ‎싱가포르 한복판에 모여 있군요

Içinde bir yem olduğundan tam olarak emin olmak ister.

뭔가 소화할 만한 게 있다는 것을 확실하게 해두고 싶어합니다.

Ve ölüm anını tam yumurtaların çatlayacağı zamana göre ayarlıyordu.

‎알이 부화하는 날에 맞춰 ‎죽음을 맞이한 겁니다

Bir pusulanın üzerinde izlenecek tam açıyı sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.

두 지점을 이은 선이 나침반을 보고 정확히 따라갈 각도를 보여주도록 디자인 되었습니다.

Ve kitabın içinde tam da bu noktada olduğumu fark ettim,

책 안으로 들어가서 깨달을 수 있게 됐습니다.

Kırık kalpler mecazi olarak da kelimenin tam anlamıyla da ölümcül.

'상심'은 말그대로 그리고 비유적 의미에서 모두 치명적입니다.

Bir nevi düşüyor gibiydi, tam bir usta, ortamına tamamen alışık.

자유 낙하 같아 보였죠 정말 능숙했고 환경에 익숙해 보였고요

Bir tanesini çıkartalım. İşte. Gördünüz mü? Bu tam olarak sindirilmemiş.

하나 꺼내 볼게요 보이세요? 소화가 안 된 상태입니다

RH: Birkaç yüz milyon, aslında tam rakamı ben de bilmiyorum

RH: 몇 억 정도 돼요, 정확히 몇 억인지는 모르겠네요.

Dünya'nın en büyük kara memelisi şehrin tam göbeğinden geçip gidiyor.

‎육지에서 가장 큰 포유류가 ‎도시 한복판을 관통합니다

Bu yüzden sıradaki numarayla tam da bu alana doğru gitmeyi umuyorum.

다음 마술을 통해 그 영역으로 들어가겠습니다.

Bunun gibi düşmanın tam önünde gerçekleştirilen bir yeniden konuşlandırma yüksek riskliydi

적의 바로 앞에서 군대를 이처럼 대규모로 재배치하는 건 위험도가 높았다.

Ve şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan var, Başkan Erdoğan tam tersi yönde gidiyor.

하지만 지금은 완전 반대로 가고 있죠 터키엔 에르도안 대통령이 있습니다

Ve şimdi merak ediyor olabilirsiniz... CHAEBOL tam olarak ne demek? Chaeboller devlet tarafından

그럼 지금쯤 궁금하겠지, 도대체 재벌이 정확하게 뭔데? 재벌은 삼성처럼 정부로부터 지원을 받는

Ama bu yumuşakçalardan bazıları, delici tam olarak kabuğun tepesinde, abdüktör kasın üstünde olursa gevşiyor.

‎개중에는 힘이 쭉 빠지는 ‎연체동물도 있습니다 ‎껍데기의 꼭대기에 ‎정확히 구멍을 뚫으면 되죠 ‎벌림근에요

Bir hayvanla bu şekilde bir bağ kurup böyle deneyimler yaşamak, tam anlamıyla insanın aklını başından alıyor.

‎이렇게 동물과 친해져서 ‎특별한 경험을 나눌 때면 ‎가슴이 벅차오릅니다

Pekala, sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ya da tam tersi için. Ancak Kuzey Kore'nin hikayesi biraz farklı.

그걸 기대했다면 미안하지만 한국에 대한 이야기는 다를거야.