Translation of "Olanı" in Korean

Aslında en görülebilir olanı.

자율주행차량이 아닌가 싶습니다.

Mesele dijitali veya teknolojik olanı reddetmek değil.

디지털이나 그 기술의 진보를 거부하려는게 아니라

Evrim en uyumlu olanı seçti. Arena hazırlandı.

진화를 통한 적자생존이 이뤄졌고 경기장은 준비됐습니다

En absürt zırha, dikenlere, dişlere sahip olanı düşünürler.

우스꽝스러운 갑옷 피부, 뿔, 이빨이 있다고 생각하죠.

Önemli olana odaklanır ve konunun dışında olanı bir kenara koyarsınız.

따라서 중요한 것에 집중하면 그 외의 것을 걸러 내는 겁니다.

Elimizde olanı mı yiyelim, yoksa daha doyurucu bir şey mi arayalım?

손에 있는 걸 먹을까요? 아니면 좀 더 푸짐한 걸 노려볼까요?

Ama ihtiyacımız olanı aldık, bu iyi. Bakın, günün sıcaklığının geçtiği anlaşılıyor.

하지만 필요한 걸 구했죠 들어가길 잘했습니다 보세요, 낮의 더위가 물러갔습니다

Bu yüzden onun için zor olanı yaptı ve 100 kadar arkadaş ve akranının

그래서 그녀는 백여 명의 친구와 학생 앞에서 이 이야기를 나누었습니다.

Olanı kullanmış oldular ve daha da önemlisi yeni bir teknolojiyi nasıl kullanacaklarını öğrendiler.

이런 식으로, 그들은 그들의 장점과 기술을 이용했고 게다가 이 새로운 기술로 일하는 방법도 배웠지.