Translation of "''herkes" in Korean

Peki herkes nerede?

그럼 다른 이들은 어디 있을까요?

Bitki yetiştirmiş herkes

식물을 길러본 사람은 누구나

Köydeki herkes Lenie'yi tanırdı.

온 동네 사람들이 레니를 알았어요.

Herkes gerçekten çok korkmuştu.

모두가 에볼라에 공포심을 갖고 있었습니다.

Ulaşımı herkes için kolaylaştırıyor.

모두가 좀 더 편리하게 이동할 수가 있습니다.

Hadi herkes, gözlerimizi kapatalım.

다들 눈을 감아주세요.

Pekala, herkes rahatça yerine yerleşsin,

자 이제, 그냥 편안하게 앉아서

Herkes için insan haklarını geliştirmeliyiz.

모두의 인권을 증진시켜야 하며

Bu bölgeler herkes için farklı.

부위는 사람마다 달라요.

Oradaki herkes benim gibi kırılmıştı.

그 곳의 사람들은 모두가 저처럼 어딘가 아팠으니까요.

Herkes için bir kalem var,

누구나 연필을 갖고 있습니다.

Herkes için bir şehir oluşturamayız.

그러려면 그 모든 사람들의 이야기를 들어야하겠죠.

Klanın yeni üyesiyle tanışıyor herkes.

‎무리에 소개할 ‎새로운 가족이 있거든요

Herkes "Bu işe yaramaz." dedi,

모든 이들이, "그렇게는 안될걸." 이라며 비아냥댔죠.

Yani neredeyse gezegendeki herkes hassas.

이는 지구상의 거의 모든 사람들이 취약하다는 것을 의미합니다.

Herkes durumun normal olduğuna karar kılmıştı.

모두 이건 정상이라고 했어요.

Gece herkes rahat bir nefes alıyor.

‎밤에는 한풀 꺾입니다

Herkes Adam Smith'in öngördüğü gibi davranmadı.

모두가 애덤 스미스의 추측대로 행동하진 않았다는 것입니다.

Herkes bunu böyle bir kibirle karşılayamaz.

누구나 무덤덤할 수 있는 건 아니지만

Herkes gibi ben de bu işe başladığımda

다른 사람들과 마찬가지로 저도 처음 이 일을 시작할때

Ve başarılı iş yürütmüş herkes bilir ki

성공적으로 기업을 경영해본 사람들은 압니다.

Herkes bunun nasıl mümkün olduğunu çözmeye çaşıyordu.

어떻게 이런 일이 일어났는지 모두 궁금했습니다.

Eğer herkesi dahil edersek, herkes gönül verirse

모두 동참해 헌신한다면

Ama Carver'ın bunu neden yaptığını herkes bilmez.

하지만 아무도 왜 카버가 그런 일을 했는지는 모르죠.

Gece yarısı geldiğinde herkes soğuktan nasibini alıyor.

‎자정이 되면 ‎모두가 추위를 느낍니다

çünkü UV ışınlarının güvenli olmadığını herkes biliyor.

모두들 자외선이 안전하지 않다는 걸 아니까요

Hayatı herkes için eşit derecede zorlayıcı yapmak için

신경질환을 가진 사람들에게 도움이 되는 테크놀로지.

Ailemdeki herkes içinde, en çok büyükanneme yakın hissettim.

제 모든 가족 중에서 할머니와 가장 가깝다고 느꼈어요.

Paris'teki herkes aniden bir kraliyetçiydi, bir kez daha.

파리의 모든 사람들이 갑자기 왕정복고주의자가 되었다.

(Seslendime:Modern bir millet yapmak için herkes okula gönderilmelidir.)

현대 국가를 만들기 위해서는 모든 터키인을 학교에 보내야합니다

Demek istediğimi vurgulamak için ne yaptığımı herkes görebiliyor mu?

제 주장을 강조하려고 손을 좀 댔는데 모두 알아차리셨나요?

Ve de Y jenerasyonu -- ''herkes bir kurdele alır'' jenerasyonu --

그리고 밀레니엄들, 누구나 칭찬받아야 한다고 믿는

Temel fikri şu; herkes kendi çıkarına yönelik davranışta bulunursa

그의 기본적인 생각은, 만약 모두가 사리를 위해 행동한다면

Arabanın arkasında oturan bir kişi hariç herkes kaza anında öldü,

뒷자석에 앉아있던 한사람을 제외하고는 모두 즉사했다고 합니다.

Herkes akıl sağlığı durumlarını tedavi etmek için ilaç almak istemeyebilir.

누구나 치료 때문에 약을 복용하길 원하는 것도 아니고요.

VV: Bence herkes son 10-15 sene içindeki gelişimin farkındadır.

VV: 모두가 근 10년, 15년 간의 발전을 보았을 것이라고 생각합니다.

Zenginler için bir tane ve diğer herkes için bir tane.

하나는 부자를 위해, 또 하나는 나머지 사람들을 위하는 식으로요.

Ve bu da demek oluyor ki dünyanın her yanından isteyen herkes

이 말은 세계 곳곳에 있는 누구나

Ancak bir süre sonra fark ettim ki bu durumdan herkes hoşnut değildi

하지만 모든 사람들이 제 당선을 반기진 않았죠.