Translation of "Saatlere" in Japanese

0.015 sec.

Examples of using "Saatlere" in a sentence and their japanese translations:

Geç saatlere kadar oturmayın.

遅くまで起きていてはいけない。

Geç saatlere kadar yatmadı.

彼は夜更かしした。

Sen geç saatlere kadar kalmalıydın.

君は遅くまで起きていたにちがいない。

Gece geç saatlere kadar konuştuk.

我々は夜更けまで語り合った。

Gece geç saatlere kadar yatmazdım.

以前はよく夜更かしをしたもんだ。

Geç saatlere kadar ayakta kalmamalısın.

そんなに夜更かしするべきでないよ。

Gece geç saatlere kadar oturmamalısın.

- 夜更かしはいけない。
- 夜更かしは駄目だからね。

Gece geç saatlere kadar işteydi.

- 彼は夜遅くまで仕事していた。
- 彼は遅くまで仕事をしていた。

Gece geç saatlere kadar yatmadım.

私は夜遅くまで起きていた。

Gece geç saatlere kadar çalıştım.

私は夜遅くまで働いた。

Gece geç saatlere kadar kalmayın.

- 夜遅くまで起きていては駄目だよ。
- 夜遅くまで起きていてはならない。

Gece geç saatlere kadar yatmaz.

彼は夜遅くまで起きている。

Gece geç saatlere kadar görünmedi.

彼は、夜遅くまで姿をあらわさなかった。

- Geç saatlere kadar ayakta kalmamak prensibimdir.
- Geç saatlere kadar ayakta kalmamayı prensip edindim.

私は夜更かしをしないことにしている。

Kız geç saatlere kadar yatmamaya alışkındı.

少女は夜遅くまで起きているのに慣れていた。

Gece geç saatlere kadar tartışmayı sürdürdük.

我々は夜遅くまで議論を続行した。

Yeğenim geç saatlere kadar oturmaya alışkındı.

甥は夜更かしになれていた。

Niçin geç saatlere kadar çalışmak zorundasın?

なぜ残業しないといけないのですか。

Geç saatlere kadar oturmasan iyi olur.

そんなに遅くまで起きていない方がいいよ。

Her gece geç saatlere kadar kalma.

- 毎晩遅くまで起きていてはいけない。
- 毎晩遅くまで起きてちゃ駄目でしょ。

Gece geç saatlere kadar konuşarak oturdular.

彼らはお喋りをしながら夜更かしをした。

O, gece geç saatlere kadar çalıştı.

彼は夜遅くまで仕事をしていた。

Büroda geç saatlere kadar çalışıyor olmalı.

彼は会社で遅くまで働いているのに違いない。

O, gece geç saatlere kadar oturdu.

彼は夜更かしした。

Ben geç saatlere kadar kalmaya alışkınım.

- 夜更かしになれている。
- 私は遅くまで起きているのに慣れている。
- 夜更かしには慣れてます。

Yeğenim geç saatlere kadar yatmamaya alışkındı.

甥は夜更かしになれていた。

Dün gece geç saatlere kadar yatmadım.

私は昨晩たいへん遅くまで起きていました。

Gece geç saatlere kadar bizi çalıştırdı.

彼は夜遅くまで私たちを働かせた。

Bazen gece geç saatlere kadar yatmaz.

彼女はときどき夜ふかしする。

Gece geç saatlere kadar kalmaya alışkınım.

私は夜更かしをするのには慣れています。

Gece çok geç saatlere kadar kalmamalısın.

- そんな夜更かしするべきではない。
- そんなに夜ふかしをするべきではない。
- そんな夜遅くまで起きてちゃ駄目だよ。

Gece geç saatlere kadar yatmamaya alışkınım.

私は夜遅くまで起きることは慣れている。

Dün gece geç saatlere kadar uyumadım.

- 昨夜は、遅かったんです。
- 昨夜は遅くまで起きていた。
- 私は昨日、夜おそくまで起きていた。
- 昨日は夜遅くまで起きていた。

O, gece geç saatlere kadar yatmaz.

彼は夜遅くまで起きている。

O, geç saatlere kadar yatmamaya alışkındır.

彼女は夜遅くまで起きているのに慣れている。

Tom gece geç saatlere kadar çalıştı.

トムは夜遅くまで仕事をしていた。

Gece geç saatlere kadar uyumamaya alışkınım.

私は夜更かしをするのには慣れています。

Yarın sabah geç saatlere kadar uyuyabilirsin.

- 明日の朝は、寝坊してもいいよ。
- 明日は、朝寝坊しても大丈夫よ。
- 明日の朝は、ゆっくり寝てていいよ。

Babam gece geç saatlere kadar içerdi.

私の父は、昔はよく夜遅くまで酒を飲んでいたものでした。

Toplantı gece geç saatlere kadar sürdü.

会議は深夜まで続いた。

Geç saatlere kadar uyumadığım için uyuyakaldım.

夜更かししたせいで寝坊しちまったよ。

Gece geç saatlere kadar uyanık kalmamalıydım.

徹夜するんじゃなかった。

Genellikle geç saatlere kadar uyanık kalırım.

私には夜更かしの習慣がある。

- Gece geç saatlere kadar kalmaya alışkın değilim.
- Gece geç saatlere kadar uyanık kalmaya alışkın değilim.

- 僕は夜更かしをする事になれていない。
- ぼくは夜更かしする事に慣れていない。
- 遅くまで起きてるのに慣れてないんだよ。

Mary dün gece geç saatlere kadar yatmadı.

- メアリーは昨夜遅くまで起きていた。
- メアリーは昨日の夜遅くまで起きていた。
- メアリーは昨日夜更かしをした。

Hırsız gece geç saatlere kadar yatmamaya alışkın.

その泥棒は夜更かしすることに慣れている。

Onlar geç saatlere kadar oturup sohbet ettiler.

彼らは、おしゃべりをしながら遅くまで起きていた。

Sık sık gece geç saatlere kadar yatmazdı.

彼はよく夜遅くまで起きていたものだった。

Geç saatlere kadar uyanık kalmasan iyi olur.

遅くまでおきていない方が良い。

Gece geç saatlere kadar uyanık kalmaya alışkınım.

私は宵っ張りするのは慣れています。

O, dün gece geç saatlere kadar uyumadı.

彼は昨夜遅くまで起きていた。

O dün gece geç saatlere kadar oturdu.

彼は昨夜遅くまで起きていた。

Kız gece geç saatlere kadar yatmamaya alışkındı.

少女は夜遅くまで起きているのに慣れていた。

O, dün gece geç saatlere kadar yatmadı.

彼女は昨夜遅くまで起きていた。

Hepimiz gece geç saatlere kadar çalışmaya alışığız.

私達はみんな夜遅くまで働くのに慣れっこになっている。

Gece geç saatlere kadar yatmamak iyi değildir.

夜遅くまで起きていては駄目だよ。

Gece geç saatlere kadar kalma alışkanlığım yok.

私には夜更かしの習慣はない。

Sınava hazırlanmak için geç saatlere kadar yatmadım.

私は試験勉強をして夜更かしをした。

Annem dün gece geç saatlere kadar ayaktaydı.

母はゆうべ遅くまで起きていた。

Ben gece geç saatlere kadar onunla konuştum.

私は彼と夜おそくまで話し合った。

Ben öğrenciyken geç saatlere kadar uyanık kaldım.

私は学生時代にはもっとよる遅くまでおきていた。

Gece geç saatlere kadar oturmasan iyi olur.

あなたはあまり夜更かしをしない方がいい。

Sık sık gece geç saatlere kadar yatmam.

私はよく徹夜する。

Bu gece geç saatlere kadar çalışıyor musun?

今日の夜は遅くまで仕事するの?

Gece geç saatlere kadar oturduğum için, çok uykuluyum.

夜更かしをしたので、とても眠いんだ。

Geç saatlere kadar dışarıda olduğu için oğlunu azarladı.

彼女は息子が遅くまで出歩いたと言って大声で叱った。

Elbiseni dikmeyi bitirmek için geç saatlere kadar yatmadı.

彼女はあなたのドレスを縫い上げるために夜遅くまで起きてたんだよ。

Geç saatlere kadar kaldı ve fazla mesai yaptı.

彼は遅くまで残って残業した。

O gece geç saatlere kadar ayakta kalma alışkanlığındadır.

彼には夜更かしの癖がある。

Geç saatlere kadar yatmadığım için çok uykum var.

夜更かしをしたので、とても眠いんだ。

Çok geç saatlere kadar seni ayakta tutan nedir?

何でこんなに遅くまで起きてるの?

Dün gece çok geç saatlere kadar ayakta kalmamalıydım.

昨日あんなに夜更かしするんじゃなかった。

Gece çok geç saatlere kadar kalmasak iyi olur.

私たちは今晩はあまり遅くまで起きていない方がよい。

Geç saatlere kadar uyanık kalmasan daha iyi olacak.

遅くまでおきていない方が良い。

Oğlunun eve gelmesini beklerken geç saatlere kadar yatmadı.

彼女は息子が帰宅するのを待って遅くまで起きていた。

Bu kadar geç saatlere kadar neden uyanık kalıyorsun?

- どうしてこんな遅くまで起きてるの?
- なんで夜更かししてるの?

Onlar geç saatlere kadar zirve konferansına devam etti.

彼らは遅くまで首脳会談を続けた。

O gece geç saatlere kadar oturma alışkanlığına sahip.

彼は夜更かしをする習慣がある。

O, gece geç saatlere kadar sık sık otururdu.

彼はよく夜遅くまで起きていたものだった。

Gece geç saatlere kadar çok fazla kahve içmemelisin.

夜そんなに遅くコーヒーを飲みすぎない方がいいよ。

O, sık sık gece geç saatlere kadar oturur.

彼はよく夜更かしをする。

Tom gece geç saatlere kadar odasında müzik dinledi.

トムは夜遅くまで部屋で音楽を聞いた。

O, her zaman gece geç saatlere kadar uyanık kalır.

彼はいつも夜更かしする。

Onun gece geç saatlere kadar yatmamasının olağandışı olduğunu düşündüm.

- 彼がそんなに夜遅く起きているのは珍しいと思った。
- 彼がそんな夜遅くに起きているのは普通じゃないと思った。
- 彼があんなに遅くまで起きてるのは、変だなって思ったんだ。

O, gece geç saatlere kadar gitar çalma uygulaması yapar.

彼は夜遅くまでギターの練習をする。

Dün gece bir roman okuyarak geç saatlere kadar yatmadım.

昨夜は遅くまで小説を読んでたんだ。

Ben bir üniversite öğrencisiyken geç saatlere kadar uyanık kalırdım.

高校生の頃は夜更かしをしたものでした。

Dün gece geç saatlere kadar yatmadığı için kötü üşüttü.

昨夜の夜更かしがたたって、彼は酷い風邪をひいた。

Bence, geç saatlere kadar yatmamak birinin sağlığı için kötüdür..

私の意見では、夜更かしは健康に悪い。

Bu mağaza istediğim kadar geç saatlere kadar açık kalmaz.

この店は僕が望んでいるほど遅くまで開いていない。

Gece geç saatlere kadar yatmamak cildin için çok kötüdür.

夜更かしはお肌の大敵だよ。

Yapay ışıktan faydalanan köpek balıkları, gece geç saatlere kadar avlanabiliyor.

‎人工の光があるため‎― ‎ここではサメが ‎夜でも狩りをする

Nadiren, kırk yılda bir, gece geç saatlere kadar telefonda konuşurum.

夜遅くまで電話で話す事などまずめったにない。

O uykulu görünüyor. Dün gece geç saatlere kadar yatmamış olabilir.

彼女は眠そうな顔をしている。昨夜は夜ふかしをしたのかもしれない。

Gece geç saatlere kadar çok fazla kahve içmesen iyi olur.

夜そんなに遅くコーヒーを飲みすぎない方がいいよ。

O, her zaman mümkün olduğunca geç saatlere kadar yatakta kalır.

彼はいつも出来る限り遅くまでベッドの中にいる。

Mary finallerine hazırlanmak için bu hafta geç saatlere kadar yatmıyor.

- 今週メアリーは期末試験の準備のために夜遅くまで起きている。
- メアリーは今週、期末テストの勉強で遅くまで起きてるんだよ。